Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/6938 Esas 2014/4593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/6938
Karar No: 2014/4593
Karar Tarihi: 07.04.2014

Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/6938 Esas 2014/4593 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, sanık çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından yargılandı. İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü vekili, mağdurenin cinsel istismara maruz kaldığına dair dilekçe vererek soruşturma başlattı. Temyiz aşamasında yayınlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'a göre, kurumlar davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilirler. CMK'nın 237/2. maddesine göre suçtan zarar görenlerin de davaya katılması mümkündür. Mağdurenin yaşı doğrulanamadığından sanığın hukuki durumunun tayin edilemediği ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da göz önünde bulundurulmadığı gerekçesiyle mahkemenin kararı bozuldu. Kanun maddeleri: Türk Ceza Kanunu'nun 103/1. maddesi, 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun'un 20/2. ve 2/1-d maddeleri, CMK'nın 237/2. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2012/6938 E.  ,  2014/4593 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 5 - 2011/170312
    MAHKEMESİ : Gümüşhane Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 03.06.2009
    NUMARASI : 2009/66 Esas, 2009/114 Karar
    SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Kurum vekilinin 13.05.2009 ve 03.06.2009 tarihli duruşmalar için mesleki mazeret dilekçesi verdiği ancak Mahkemece S.. M..nün suçtan doğrudan zarar görmediği, Kurum vekilinin katılmasının esas etkili olmayacağı ve önceki celse de mazeret dilekçesi ile duruşmanın talik edildiğinden mazeretin reddine karar verilerek yargılamanın sonuçlandırıldığı, Kurum vekilinin de kararı temyiz ettiği dosyada, İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğü vekilinin, Cumhuriyet Savcığına 17.02.2009 tarihli dilekçe ile müracaat ederek koruma altında bulunan mağdure ile ilgili düzenlenen değerlendirme raporuna istinaden cinsel istismara maruz kaldığından dolayı sanığın TCK.nın 103/1. maddesi uyarınca cezalandırılması için dilekçe vermesi üzerine soruşturma başlanılması, temyiz aşamasında yayınlanarak yürülüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 20/2. maddesine göre katılma daha da kolaylaştırılarak, “Bakanlık, gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her türlü davaya ve çekişmesiz yargıya katılabilir”, aynı Kanunun 2/1-d maddesine göre de, şiddetin cinsel tutum ve davranışları da kapsadığını belirten hükümler karşısında, CMK.nın 237/2. madde uyarınca suçtan zarar gören, S.. M..nün davaya katılmasına karar verilmekle yapılan incelemede;
    Suç tarihinde 14 yaş 11 ay 25 günlük olan mağdurenin suçun vasfına etkisi bakımından yaşı üzerinde durularak, doğum tutanağı da temin edilerek resmi bir sağlık kuruluşunda doğup doğmadığının araştırılması, resmi bir sağlık kuruluşunda doğmadığının anlaşılması halinde, yaşını belirlemeye yönelik kemik grafileri çektirilip, tam teşekküllü bir hastaneden içinde radyoloji uzmanının da bulunduğu sağlık kurulu raporu aldırılması, duraksama halinde Adli Tıp Kurumundan görüş sorulup mağdurenin suç tarihindeki gerçek yaşının bilimsel biçimde saptanmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Suç tarihinde mağdureyi arkadaşının evine götürerek, geceyi mağdure birlikte geçiren ve mağdureye yönelik basit cinsel istismarda bulunan sanığın, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu da işlediği gözetilmeden bu suçtan beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık ve katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 07.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara