Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/6 Esas 2022/5499 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/6
Karar No: 2022/5499
Karar Tarihi: 26.05.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/6 Esas 2022/5499 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İlgili şüphelilerin tefecilik suçlamalarıyla ilgili soruşturması sonucu Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermişti ancak dosya kapsamındaki deliller yeterli olmadığından ve soruşturmanın eksik olduğundan dolayı itiraz üzerine Yargıtay Ceza Dairesi soruşturmanın genişletilmesi gerektiği kararını verdi. Bu karara göre, şüphelilerin vergi mükellefi olduğunun tespiti durumunda vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi ve ilgili icra dairelerinde şüpheliler tarafından başlatılan icra takiplerinin araştırılması gerekmektedir. Ayrıca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160, 170/2, 172, ve 173/3. maddeleri açıklanarak, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapma görevi ve kovuşturmaya yer olmama kararlarına ilişkin düzenlemeler anlatılmıştır.
5. Ceza Dairesi         2022/6 E.  ,  2022/5499 K.

    "İçtihat Metni"

    Tefecilik yapmak suçundan şüpheliler ..., ..., ..., ... ve ... haklarında yapılan soruşturma evresi sonunda Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 08/09/2020 tarihli ve 2017/10141 soruşturma, 2020/8360 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Hatay 2. Sulh Ceza Hâkimliğinin 23/09/2020 tarihli ve 2020/3939 Değişik iş sayılı Kararının;
    5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen mercin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında,
    Dosya kapsamına göre, müştekinin bankaya borçlarını kapatabilmek için tefecilik yapan şüphelilerden her ay 2.500,00 Türk lirası faiz olmak üzere ve toplamda 125.000,00 Türk lirası geri ödemek şartıyla 85.500,00 Türk lirası borç para aldığını, borcuna teminat olarak 600.000,00 Türk lirası değerindeki taşınmazını şüphelilerden ...'a devrettiğini, anlaşmalarına uygun olarak borcunu tamamen ödediğini ancak şüphelilerin daha fazla para isteyerek teminat olarak kendilerine devrettiği taşınmazını iade etmediklerini ve tahliye davası açtıklarını belirterek şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturma sonunda, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca şüphelilerin üzerlerine atılı tefecilik suçunu işlediklerine dair kamu davası açmaya yeterli somut delil elde edilemediği, taraflar arasındaki alışverişin hukuki ihtilaf mahiyetinde olduğu gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de, dosya kapsamında dinlenen tanıkların müştekiyi doğrular mahiyetteki beyanları, kolluk tarafından tanzim edilen şüphelilerin tefecilik yaptığı konusunda çevreden duyum elde edildiğine dair 07/09/2017 tarihli araştırma tutanağı karşısında, şüphelilerin adına kayıtlı taşınmazların araştırılarak, tespit edilecek taşınmazların ve ayrıca arama sonucunda ele geçirilen tapu kayıtlarının ait olduğu, taşınmazların önceki maliklerinin tespit edilerek, tanık olarak dinlenmesi ve taşınmazlarının ne şekilde ellerinden çıktığının sorulması gerektiği cihetle, eksik soruşturma ile verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itiraz üzerine soruşturmanın genişletilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 03/06/2021 gün ve 94660652-105-31-17484-2020-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve Yargıtay 9. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
    Yukarıda belirtilen hususla birlikte şüphelilerin vergi mükellefi olduklarının tespiti durumunda haklarında vergi inceleme raporu düzenlettirilmesi, ilgili icra dairelerinde şüpheliler tarafından başlatılan icra takiplerinin olup olmadığının araştırılması, varsa takibe ilişkin dosyaların getirtilmesi ve ilgililerin borcun kaynağına yönelik tanık olarak dinlenilmesi yönünden de soruşturmanın genişletilmesi gerektiği nazara alındığında kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname münderecatı yerinde görüldüğünden talebin kabulü ile Hatay 2. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen 23/09/2020 tarihli ve 2020/3939 Değişik iş sayılı Kararın CMK'nin 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine nazaran müteakip işlemlerin mercince yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 26/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara