Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6627 Esas 2022/7756 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/6627
Karar No: 2022/7756
Karar Tarihi: 09.05.2022

Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2018/6627 Esas 2022/7756 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2018/6627 E.  ,  2022/7756 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Sanığın, katılan ile ortak oldukları şirkete ait çek defterinden, katılanın bilgisi ve rızası dışında ele geçirerek doldurduğu 2067722 numaralı 30.000 TL bedelli çek yaprağını kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında; katılanın birden fazla çekin bilgisi ve rızası dışında alındığını, sanık tarafından doldurularak piyasada kullanıldığını, daha önce ödediği çeklerdeki imzaların kendisine ait olduğunu, sanığın düzenlediği çek bedellerini ise imza kendisine ait olmadığı için ödemediğini beyan etmesi, sanığın savunmasında, çekleri katılanın bilgisi ve rızası ile doldurduğunu, bu şekilde 4 çek doldurduğunu, ikisinin katılan tarafından muhataplarına ödendiğini beyan etmesi, tanık ...’nun ...’dan aldığı çeki katılanın ve sanığın huzurunda ...’ın yanında birlikte yazdıklarını bilerek aldığını, katılanı arayıp sorduğunda vadesi geldiğinde çeki ödeyeceğini söylediğini beyan etmesi, tanık ...’in alacaklarına karşılık sanık ...’nin tanıştırdığı katılan ...’in kendisine çek vereceğini söylediğini, çekleri ...’ın getirdiğini, vadesi gelince çeklerin ödenmediğini beyan etmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti için;
    1)Belgelerde sahtecilik suçlarında aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığının takdiri mahkemeye ait olduğundan, suça konu çek aslı duruşmaya getirtilip incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına geçirilerek, yasal unsurları taşıyıp taşımadığı ve aldatıcılık niteliğinin bulunup bulunmadığı yöntemince incelenip tartışılarak, belge aslının denetime olanak verecek biçimde dosya içerisinde bulundurulması,
    2)Çekteki ciro silsilesinden iddianame kapsamındaki suça konu çekin kimlere verildiğinin tespit edilmesi ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 30.03.1992 tarih ve 80/98 sayılı kararında da belirtildiği üzere, belgede sahtecilik suçlarında önceden verilen rıza üzerine borçlu yerine onun imzasının atılmasında zarar verme bilinç ve iradesi ile hareket edilmediğinden suç kastından söz edilemeyeceği gibi rızanın açık veya zımni olabileceği ve özellikle iki kişi arasındaki ilişkiler, böyle bir rızanın varlığını ciddi olarak kabule elverişli olduğu takdirde, bu rızaya dayanarak başkasının yerine imza atan kimsede sahtecilik kastının varlığının kabul olunamayacağı göz önünde bulundurulduğunda; öncelikle sanığın temyiz dilekçesinde belirttiği 4 adet çek ve varsa sanık tarafından keşide edilen başkaca çeklerin bulunup bulunmadığının ilgili bankalardan sorulması, yine benzer şekilde sanık tarafından keşide edilen çeklerin ödenip ödenmediğinin ve kim tarafından ödendiğinin tespit edilmesi, bu çeklerle ilgili icra takibi yapılmış ise imzaya itiraz edilip edilmediğinin belirlenmesi ve ayrıca adlarına çek keşide edilen kişilerde dinlenerek çekleri ne amaçla kimden aldıklarının sorulmasından sonra, daha önce katılan tarafından ödenen çekler ve suça konu çekteki imzalar ile ilgili olarak bilirkişi raporu da alınmak suretiyle, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek suç kastı saptanıp, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    3)Kabule göre de;
    a)TCK'nin 51/3. maddesine göre cezası ertelenen sanık hakkında denetim süresinin alt sınırının, hükmolunan hapis ceza miktarından az olamayacağı gözetilmeden, ceza miktarından daha az denetim süresi belirlenmesi yasaya aykırı,
    b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 8/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafi ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 09.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara