Esas No: 2020/3092
Karar No: 2022/5578
Karar Tarihi: 26.05.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2020/3092 Esas 2022/5578 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2020/3092 E. , 2022/5578 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Zincirleme nitelikli zimmet, kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği
HÜKÜM : 1) Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/02/2018 tarihli ve 2016/385 Esas, 2018/103 sayılı Kararı ile; atılı suçlardan beraat,
2) Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 24/12/2018 tarihli ve 2018/750 Esas, 2018/2013 sayılı Kararı ile; istinaf başvurusunun esastan reddi,
3) Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 22/01/2019 tarihli ve 2018/750 Esas, 2018/2013 sayılı Ek Kararı ile; katılan vekilinin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan verilen karara yönelik temyiz isteminin reddi.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar ile temyiz isteminin reddine dair ek karar temyiz edilmekle dosya incelendi;
Dilekçelerinin kapsamına ve gerekçelerine göre temyiz istemlerinin; katılan vekili ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının zimmet suçundan verilen beraat hükmüne karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararına, yine katılan vekilinin kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçundan verilen temyiz isteminin reddine dair ek karara yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
Katılan vekilinin usulüne uygun olarak 23/01/2019 tarihinde tebliğ edilen kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçuna ilişkin temyiz isteminin reddine dair ek kararı yasal süresi içerisinde 24/01/2019 tarihinde temyiz ettiği, 15/07/2020 tarihli ve 31186 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7249 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 59. maddesine eklenen 5. fıkra ile avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle verilen bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları hakkında CMK’nin 286/2. maddesinin uygulanmayacağı hükmünün getirildiği, ayrıca 7343 sayılı Kanun'un 15. maddesi ile 1136 sayılı Kanun'a eklenen ve 30/11/2021 tarihinde yürürlüğe giren geçici 24. madde ile de anılan Yasa'nın 59. maddesinin 5. fıkrasının, bu tarihten itibaren 15 gün içinde talep etmek koşuluyla avukatların görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlar nedeniyle bölge adliye mahkemesi ceza dairelerince 15/07/2020 tarihinden önce verilmiş kesin nitelikteki kararları hakkında da uygulanmasına olanak sağlandığı, bu itibarla katılan vekilinin bölge adliye mahkemesince verilen karara yönelik incelemeye konu temyiz isteminin 1136 sayılı Yasa'nın geçici 24. maddesindeki 15 günlük süre içinde yapılmış talep olduğunun Anayasa'nın 36 ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddelerinde düzenlenen hak arama özgürlüğünün doğal bir sonucu olarak kabulü gerektiği anlaşılmakla, Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesince verilen 22/01/2019 tarihli ek kararın kaldırılmasına ve anılan suç yönünden de esasın incelenmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısı ile katılan vekilinin zimmet ve katılan vekilinin ayrıca sahtecilik suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine dair karara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihlerinde Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünde sözleşmeli avukat olarak görev yapan sanığın görev aldığı kurum dosyalarında yaptığı iş ve eylemler kapsamında, Diyarbakır 2, 3 ve 5. İcra Müdürlükleri nezdinde adı geçen kurumla ilgisi olmayan dosyalar için yapılan 2.562,00 TL harcamanın, Diyarbakır 1. İcra Müdürlüğü nezdindeki dosyalara masraf yapılmadığı halde masraf yapılmış gibi gösterilen 2.086,00 TL'nin ve Diyarbakır 6. İcra Müdürlüğü nezdindeki dosyalara baro pulu yapıştırılmadığı halde 760 TL baro pulu ve 16 TL posta pulu masrafı olmak üzere toplamda 5.424,00 TL'nin sahte belgelerle kurumdan alınan avanstan usulsüz olarak mahsup edildiğinin iddia edildiği somut olayda; sanığın, Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünden alınan avansların usulsüz kapatılmasına ilişkin işlemlerin suç tarihlerinde bürosunda katip olarak çalışan ve uygunsuz eylemleri nedeniyle iş akdi sona erdirilen Selim Ersöz tarafından yapıldığını, bu kişi işten çıkarıldıktan sonra geçmişe dönük iş ve işlemleri incelemesi sırasında usulsüzlüklerin farkına vardığını, kuruma bu durumu kendisinin bildirdiğini savunduğu, ancak tanık olarak dinlenen Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürü Metin Evsen ve kurum avukatı ...'nun beyanları ile kurumdan gelen yazı içeriğinde, Selim Ersöz'ün, kuruma bizzat gelerek sanık tarafından Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğünden avans olarak alınan paraların kurum dosyaları için harcanmadığı halde harcanmış gibi gösterildiğinin belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde tespiti için Selim Ersöz isimli şahsın CMK'nin 48. maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılarak olay hakkındaki ayrıntılı bilgisine başvurulması, dosya arasında onaysız fotokopisi bulunan ve ilgili icra dairelerinden gelen yazılara göre sahte olarak düzenlendiği belirtilen mahkeme giderleri bildirim formları asıllarının temin edilerek, bu formlar üzerindeki imza ve yazıların sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda grafolojik inceleme yaptırılması ile sonucuna göre gerekirse sanığa verilen avanslarla ilgili Diyarbakır Vakıflar Bölge Müdürlüğündeki tüm belgelerle sanığın kurum adına yaptığı harcamalara ilişkin evrakın ve ilgili icra müdürlüklerindeki dosyaların onaylı suretlerinin getirtilerek dosyanın tüm ekleriyle birlikte yeni bir bilirkişi heyetine tevdi ile sanığın kurumdan aldığı avansları usulüne uygun olarak kullanıp kullanmadığı, usulsüz kullanma var ise bunun miktarının ne olduğu, sanığın aldığı avansları ne şekilde ve ne zaman kapattığı hususlarının tespitinden sonra, zimmet suçuna ilişkin eylemlerin sübutu halinde Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 17/06/2021 tarihli ve 2021/5-43 Esas, 2021/287 sayılı Kararında da açıklandığı üzere TCK'nin 155/2. maddesinde düzenlenen hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturacağı da nazara alınarak, atılı suçlara ilişkin hükümler kurulması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde kararlar verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan vekili ile Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5271 sayılı CMK'nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de nazara alınarak aynı Kanun'un 304/2-a maddesi gereğince dosyanın Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin ise Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 26/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.