Esas No: 2014/5551
Karar No: 2014/12153
Karar Tarihi: 02.07.2014
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/5551 Esas 2014/12153 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2013/100-2013/366
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında imzalanan 30.11.2011 tarihli elektrik enerjisi satış sözleşmesinden doğan 20.07.2012 tarihli fatura bedelinin tahsili için yapılan takibe davalı tarafça fatura içeriğine itiraz edilmemekle birlikte dilekçesine ekli müvekkili şirketin antetli kağıdına yazılı müvekkili şirket kaşe ve imzasını taşıyan 13.11.2012 tarihli belge ile itfa itirazında bulunulduğunu, belge üzerinde yapılacak inceleme sonucu imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edileceğini ileri sürerek davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve borca yönelik itirazının iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacı şirket tarafından 13.11.2012 tarihli belge ile itfa edildiğini, şayet bu belge altındaki imza davacı şirket yetkilisine ait değilse elektrik enerjisi satış sözleşmesinin de geçersiz olduğunu, kaldı ki bu sözleşmenin müvekkili şirket ile müzakere edilmeden hazırlanmış matbu bir sözleşme olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tarafların ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davacının kendi defter ve kayıtlarına göre davalıdan 3593,86 TL. Alacaklı olduğu, davalının ise kendi defterlerinde davacıya 0,02 TL. Borçlu gözüktüğü takip konusu faturanın davalı defterlerinde kayıtlı olmadığı bu faturaya ilişkin davalının kayıtlarında herhangi bir ödeme kaydına rastlanmadığı ve dosyada bu fatura ile ilgili bir ödeme belgesinin görülmediği, davalı şirket takipten önce temerrüde düşürülmediğinden davacının işlemiş faiz alacağının yerinde olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icra takip dosyasında 3.593,84 TL"lik takip kısma yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi ile birlikte devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine , takibe konu kabul edilen 3.593,84 TL alacağın %20 oranına denk gelen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, reddedilen kısım yönünden kötü niyet tazminatı şartları oluşmadığından davalı tarafın bu yöndeki talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, elektrik satış sözleşmesinden doğan fatura alacağının tahsili için yapılan ilamsız icra takibine vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü gereği iptali istemine ilişkindir.
Davalı yan, davacının 13.11.2012 tarihli belge ile itfa edildiğini, borcun ödendiğini ileri sürmüştür. Davacı yan ise belgedeki imzanın kendisine ait olmadığını iddia etmiştir. Dosya kapsamında hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalının usulüne uygun defterlerinde dava ve takip dayanağı fatura kayıtlı olmayıp davacının daha önceki tarihli faturalarının ise kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. Davalı, takip konusu faturanın kendilerine tebliğ edilmediğini de savunmaktadır. Davacının usulüne uygun tutulan defterlerine göre fatura miktarı kadar davacı alacaklıdır. Davalı vekili delil listesinde ve cevap dilekçesinde 13.11.2012 tarihli itfa belgesine dayanmış fotokopi niteliğindeki belge örneğini ibraz etmiş, bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde itirazlarını açıklamıştır.
Davalı 30.11.2011 tarihli elektrik satış sözleşmesindeki yetkili imza ile 13.11.2012 tarihli itfa belgesindeki imza sahibinin davacı şirketten araştırılıp tespit ettirilmesi gerektiğini, ayrıca takip dayanağı faturanın da tebliğ ettirilip ettirilmediğinin davacı şirketten sorulması gerektiğini savunduğu halde mahkemece bu konuda bir inceleme yapılmadan sadece davacının usulüne uygun tutulan defterlerinde fatura miktarı kadar alacaklı olduğu ve davalının bu faturayı ödediğine dair ödeme belgesi veya ödeme kaydı bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Diğer taraftan, dava ve takip konusu faturanın davalıya tebliğ ettirilip ettirilmediğine dair gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra karar verilmesi gerekirken bu husus üzerinde de durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsizdir.
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, davalının savunmasına konu 13.11.2012 tarihli itfa belgesinin aslının celp ettirilerek HMK"nın 211. maddesine uygun olarak davacının bu belgenin tanzim tarihinden önceki mukayese belgeleri ile ayrıca taraflar arasındaki 30.11.2011 tarihli elektrik satış sözleşmesi getirtilip her iki belgedeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususunda uzman bir bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hep birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesinden ibarettir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 02.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.