Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/13923 Esas 2014/16287 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13923
Karar No: 2014/16287
Karar Tarihi: 17.11.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/13923 Esas 2014/16287 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan dava kapsamında, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istendi. Mahkeme, davanın kabulüne karar verdi ancak karar taraf vekillerince temyiz edildi. Yargıtay ise, sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı sonucuna vardı. Ancak, dava konusu taşınmazın sit alanında kalması nedeniyle %10 değer kaybı kabul edilmesi ve Anayasa'nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonucu belirlenen bedele hükmedilmesinin gerektiği belirtildi. Bu nedenle, hüküm bozuldu ve dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereği taşınmaz mal sahibinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiği belirtildi. Kanun maddeleri ise Kamulaştırma Yasası'nın 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri, Anayasa'nın 35. maddesi, 6459 sayılı Kanun'un 6. maddesi ve 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesi olarak belirtilmiştir.
18. Hukuk Dairesi         2014/13923 E.  ,  2014/16287 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir 10. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/03/2013
    NUMARASI : 2012/130-2013/68

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Dava konusu taşınmazın K. Antik Tiyatro alanında kalması nedeniyle kamulaştırılmasının bedelin hesaplanmasında bir unsur olamayacağından bu yönde değerlendirme yapan ve taşınmazın sit alanında kalması nedeniyle %10 değer kaybı kabul eden 05.02.2013 tarihli üçüncü ek bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ayrıca,
    2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden bu yönden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara