Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/16305 Esas 2014/16283 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/16305
Karar No: 2014/16283
Karar Tarihi: 17.11.2014

Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2014/16305 Esas 2014/16283 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Çine Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan bir dava sonucunda, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değiştirilmesi uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescil edilmesi istenilmiştir. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, temyiz istemleri sonrasında Yargıtay, davanın hüküm altına alınmasının yanlış olduğuna karar vermiş ve hükmü bozmuştur. Yargıtay, mahkemenin kararı oluştururken bilirkişi raporunu davalı lehine olan kazanımı ihlal ettiğini belirtmiştir. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin önceki bir kararına atıfta bulunarak, kamulaştırma bedelinin tespiti için uzun süren yargılamanın mülkiyet hakkını ihlal ettiğini belirtmiştir. 6459 sayılı Kanun'un 6. maddesi ve 2942 sayılı Kanun'un 10. maddesine eklenen fıkra (yürürlük tarihi 30.04.2013) ile kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davalarda dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele faiz uygulanması gerektiği düzenlenmiştir. Ancak, bu düzenlemenin maddi hukuka ilişkin olduğu ve 30.04.2013 tarihinden önce açılan davalarda uygulanabileceği belirtilmiştir. Bu nedenle, Yargıtay kararı bozmuş ve kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davalarda uygulanabilecek kanun maddelerini detaylı bir şekilde açıklamıştır.
18. Hukuk Dairesi         2014/16305 E.  ,  2014/16283 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Çine Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 07/03/2014
    NUMARASI : 2012/395-2014/97

    Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Ancak;
    1-Bozma öncesi hükme esasa alınan bilirkişi raporunda zeytinin dekar başına verimi 533,33 kg alındığı ve önceki kararın sadece davalı tarafından temyiz edildiği gözönüne alındığında davalı lehine doğan kazanılmış hakkı ihlal edecek şekilde zeytin verimini 500 kg üzerinden hesaplanan net gelire göre kamulaştırma bedelinin belirlendiği bilirkişi raporunu hükme esas alınması,
    Doğru görülmemiştir.
    Ayrıca;
    2-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasa"nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
    Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesi"nin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespit ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden İtibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, 1.kararla hükmedilen miktara 1.karar tarihine kadar, bozmayla artan kısma da en son karar tarihine kadar faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara