Esas No: 2021/912
Karar No: 2022/6033
Karar Tarihi: 02.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/912 Esas 2022/6033 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/912 E. , 2022/6033 K.Özet:
Şanlıurfa İl Özel İdaresi tarafından yapılan minibüs kiralama ihalesine katılmak isteyen firmaların tehdit ve cebir kullanılarak engellendiği, böylece ihaleye fesat karıştırma suçunun işlendiği iddiasıyla sanıkların mahkum edildiği ancak vergi ve sosyal güvenlik borçları bulunan katılımcının ihale katılma yeterliğinden bahsedilemeyeceği gerekçesiyle suçun yasal unsurlarının oluşmadığı ve delillerin de yeterli olmadığı sonucuna varılarak sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, temel cezanın doğrudan TCK gibi ilgili kanun hükümlerine göre belirlenmesi gerektiği, TCK'nin 53/1 maddesiyle ilgili olarak Anayasa Mahkemesi kararının gözetilmesi gerektiği ve yasaklama kararı verilmemesi konularında eksiklikler olduğu tespit edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 5237 Sayılı TCK'nin 235. maddesi,
- 4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 10. ve 17/a maddeleri,
- TCK'nin 53/1 maddesi.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihi olan 18/07/2011 tarihinde Şanlıurfa İl Özel İdaresince yapılan 2011/92078 ihale kayıt no.lu öğrenci taşımasında kullanılmak üzere minibüs kiralaması işi ihalesine teklif vermek isteyen katılan ...'a sanık ... tarafından "bu ihaleyi biz alacağız, bu ihaleye giremezsin, diğer firmaları da ayarladık kimse girmeyecek" şeklinde sözler söylendiği, diğer sanıkların da ihalenin yapılacağı yer giriş kapısında durarak katılanın ihale salonuna girmesini engelledikleri ve katılanı kolundan tutarak alt salona götürdükleri, böylelikle tehdit ve cebir kullanmak suretiyle ihaleye girmesine engel olarak ihaleye fesat karıştırma suçunu işledikleri kabul edilerek mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de; dosya arasında bulunan Gelir İdaresi Başkanlığı ile Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığının 17/05/2012 tarihli yazılarından da anlaşıldığı üzere katılanın ihale tarihi itibarıyla vergi ve sosyal güvenlik prim borçlarının bulunduğu, 5237 sayılı TCK'nin 235. maddesinin 2-c bendinde yer alan "Cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ya da hukuka aykırı diğer davranışlarla, ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemek" şeklindeki düzenleme karşısında, katılanın 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca ihale katılma yeterliğinden bahsedilemeyeceğinden, atılı suçun yasal unsurları oluşmadığı gibi kamera görüntüleri ile polis memuru tanık Kamuran ve ihale komisyonu üyelerinin ifadelerinin olayı doğrulamadığı, katılan ... ile tanık ...'un soruşturma ve kovuşturma aşamalarında çelişen beyanları dışında, sanıkların inkara yönelik savunmalarının aksine atılı suçu işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil de bulunmadığı ve şüpheden sanık yararlanır ilkesi gereğince sanıkların CMK'nin 223/2-e maddesi uyarınca beraatlerine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde mahkumiyet hükümleri kurulması,
Kabule göre de;
Temel cezanın doğrudan TCKnin 235/3-a maddesi gereğince tayini gerektiğinin gözetilmemesi,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Sanıklar hakkında 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun 17/a maddesi yollamasıyla anılan Yasa'nın 59/1. maddesi uyarınca yasaklama kararına hükmedilmemesi,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 02/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.