Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/15522 Esas 2014/12098 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/15522
Karar No: 2014/12098
Karar Tarihi: 30.06.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2013/15522 Esas 2014/12098 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalıya hazır beton ve benzeri malzemeleri satıp teslim ettiğini ve 1.190.404,12 TL üzerinden mutabık kaldıklarını ve mutabakat belgesinin imzalandığını ancak davalının borcunu ödemediğini belirterek alacağın tahsili için dava açmıştır. Davalı ise, taraflar arasında kabul görmüş ve mutabakata varılmış herhangi bir borç bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkeme, tarafların açık işlem şeklinde kayıtlara intikal ettirmeden işlem yaptıkları, taraflar arasında alacak ve borç durumunun netlik kazanamayacağı ve mutabakat verenin de davalı şirketi temsile yetkili olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay bu kararı bozmuş ve mutabakat belgesinde belirtilen borca karşılık bir ödemesi bulunup bulunmadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, mutabakat belgesinin düzenleme tarihinden önceki ödemelerin de mutabakat kapsamı içinde kalması nedeniyle sonuca etkili olmadığı gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerektiğini belirtmiştir. Kararda TTK 20. maddesi de detaylı bir şekilde ele al
19. Hukuk Dairesi         2013/15522 E.  ,  2014/12098 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mah. Sıfatıyla)
    TARİHİ : 10/05/2013
    NUMARASI : 2009/379-2013/324

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. H.. Ö.. ile davalı vek. Av. B.. K.."nın gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-
    Davacı vekili, müvekkilinin davalıya hazır beton ve benzeri malzemeleri satıp teslim ettiğini, taraflar arasında yapılan hesaplaşma neticesinde 1.190.404,12 TL üzerinden mutabık kaldıklarını ve mutabakat belgesinin imzalandığını, davalının borcunu ödemediğini alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında kabul görmüş ve mutabakata varılmış herhangi bir borç bulunmadığını, fatura bedellerinin davacıya büyük ölçüde çeklerle ödendiğini, bu çeklerin hesaba yansıtılmadığı gibi yazılı bir cari hesap sözleşmesi de bulunmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Davalı vekili, 19.03.2012 tarihli dilekçe ile cevap dilekçesini ıslah ederek, mutabakat belgesi imzalayan kişinin davalı şirketin yetkili temsilcisi olmadığını mutabakat mektubunun taraflar arasındaki cari hesap bakiyesi ile ilgili bir ara hesap durumuna ilişkin mi olduğu yoksa cari hesap bakiyesi ile ilgili kesin ve nihai bir hesap mutabakatı mı olup olmadığı hususunun incelenmesi gerektiğini, cari hesap sözleşmesinin ancak TTK 20. maddesinin 3. fıkrasındaki şekil şartları ile feshedilebileceği dosyada fesih beyanının bulunmadığını, nihai bakiyeden sözedilmeyeceğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, tarafların açık işlem şeklinde kayıtlara intikal ettirmeden davacı şirketin davalıya inşaat malzemesi gönderdiği davalının da dava dışı başka şahıslardan aldığı senetleri borcuna mahsuben ciro suretiyle davacıya verdiği davacının da bu şekilde alacağını sağladığı, taraflar arasında alacak ve borç durumunun netlik kazanamayacağı gibi mutabakat verenin de davalı şirketi temsile yetkili olmadığı, tarafların açık hesap çalışmasına bağlı olarak herhangi bir cari hesap işlemi yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Takip ve dava 31.12.2008 mutabakat belgesine dayanmaktadır. Mutabakat belgesini davalı şirket yetkilisi sıfatıyla imzalayan Ahmet Deligöz"ün dosyaya sunulan Kahramanmaraş 4. Noterliği"nin 17 Aralık 2008 tarih 19635 Yevmiye nolu vekaletname ve Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı"nın takipsizlik kararının içeriğinden davalı şirket adına mutabakat belgesi imzalamaya yetkili olduğu anlaşılmaktadır. Davalı taraf gerek takibe itiraz dilekçesinde gerekse davaya cevaplarında ödeme savunmasında bulunmuştur. Ödeme savunmasını cevap dilekçesini ıslah tarihinden sonra da sürdürmüştür.
    Bu durumda, davalının mutabakat tarihinden sonra mutabakat belgesinde belirtilen borca karşılık bir ödemesi bulunup bulunmadığının yazılı delillerle ispatlanması gerektiği, mutabakat belgesinin düzenleme tarihinden önceki ödemelerin mutabakat kapsamı içinde kalması nedeniyle sonuca etkili olmadığı gözetilerek deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.100 TL. duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara