Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/119 Esas 2022/5990 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2022/119
Karar No: 2022/5990
Karar Tarihi: 02.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/119 Esas 2022/5990 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık bir tefecilik suçu işlediği gerekçesiyle 10.000 TL para cezasına çarptırılmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiştir. Ancak, bu karara itiraz eden Maliye Hazinesi vekili, kurumun zararının giderilmemesi sebebiyle geri bırakılma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle kararın kaldırılması talebinde bulunmuştur. İtirazın kabul edilmesi sonucu mahkeme kararı kaldırılmış, ancak Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin tefecilik suçlarında zararın göz önüne alınamayacağına dair kararı doğrultusunda kanun maddelerinin gereği yerine getirildiği ve sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin kararın kanun yararına bozma talebi reddedilmiştir. Kanun maddeleri: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 241, 62/1 ve 52. maddeleri, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 ve 231/6-a-b maddeleri.
5. Ceza Dairesi         2022/119 E.  ,  2022/5990 K.

    "İçtihat Metni"


    Tefecilik yapmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 241, 62/1 ve 52. maddeleri uyarınca 10.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresine tâbi tutulmasına dair Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2021 tarihli ve 2020/166 esas, 2021/76 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına dair merci Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve 2021/333 Değişik iş sayılı Kararının;
    Sanık hakkında tefecilik suçundan yapılan yargılama sonunda 10.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına, kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2021 tarihli kararına karşı katılan Adıyaman Maliye Hazinesi vekili tarafından, tefecilik suçlarında devletin doğrudan zarar gördüğü, vergiden muaf kaldığı, sonuç itibarıyla sanığın işlediği suç nedeniyle kamunun miktarı tespit edilemeyen bir zararının meydana geldiği, kurum zararını tamamen gidermeyen sanık hakkında koşulları oluşmadığı ve dolayısıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmeyeceği gerekçesiyle itiraz edilmesi üzerine, mercince hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığından bahisle Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2021 tarihli kararının kaldırılmasına karar verilmiş ise de;
    Yargıtay 9. Ceza Dairesinin 13/04/2021 tarihli ve 2020/5797 esas, 2021/2186 karar sayılı ilamında yer alan "... Tefecilik suçunda; tefecilik yapan failden faiz, komisyon veya başka adlar karşılığında ödünç para alan kişiler, suçun doğrudan mağduru olmadıklarından, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasında bu kişilerin maddi zararlarının göz önüne alınamayacağı açıktır. Nitekim 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun "Kesin hükümsüzlük" başlıklı 27. maddesi karşısında yasanın emredici normlarına aykırı olarak düzenlenen bir tefecilik sözleşmesi nedeniyle, sözleşme taraflarının doğrudan veya dolaylı olarak hukuki korumadan yararlanmaları olanaksızdır.
    Tefecilik suçu nedeniyle kamunun zararına ilişkin olarak ise; yukarıda vurgulanan Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 26/05/2015 tarih ve 2013/3-546 Esas, 2015/163 Karar ve 03/02/2009 tarih ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Karar sayılı kararları karşısında, tefecilik fiili nedeniyle oluşan kamunun maddi zararının, kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilecek nitelikte olmadığından Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasında göz önüne alınamayacaktır.
    Sonuç olarak; tefecilik suçlarından kurulan hükümlerde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasında, aynı Kanun'un 231/6-c maddesindeki "Zararın giderilmesi" koşulunun aranması olanaksızdır.
    Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamı, bilgi ve belgelere göre; Mahkemece sanıklara hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul edip etmediğinin sorulması sonrasında, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5 ve 231/6-a-b madde ve bentleri kapsamında değerlendirme yapılması gerekirken "Sanıkların tefecilik eylemi nedeniyle oluşan zarar karşılanmadığı" gerekçesi ile sanıklar hakkında Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi ..." şeklindeki gerekçe ile bozma kararı verildiği anlaşılmakla,
    Somut olayda, sanık hakkında tefecilik suçundan kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verildiği, tefecilik suçlarından kurulan hükümlerde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin uygulanmasında, aynı Kanun'un 231/6-c maddesindeki "Zararın giderilmesi" koşulunun aranmasının olanaksız olduğu, bu itibarla, zararın giderilmesi şartı aranmayan tefecilik suçundan anılan kurumun zararının giderilmemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması koşullarının oluşmadığı şeklindeki hatalı gerekçeyle sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 28/10/2021 gün ve 94660652-105-02-11387-2021-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
    Kanun yararına bozma kanun yolu temyiz ve istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurulabilen olağanüstü bir kanun yolu olup amacı, ülke sathında uygulama birliğine ulaşılması, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesidir. Bu kanun yoluna başvurabilmenin ilk ve temel koşulu verilen hüküm veya kararın istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olmasıdır.
    Somut olayda; sanık ... hakkında tefecilik suçundan Adıyaman 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/02/2021 tarihli ve 2020/166 esas, 2021/76 sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karara katılan vekilince itiraz edilmesi üzerine itiraz merci olan Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 05/04/2021 tarihli ve 2021/333 Değişik iş sayılı Kararı ile katılan kurumun zararının giderilmemesi sebebiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması şartlarının oluşmadığından bahisle itirazın kabul edildiği anlaşılmıştır.
    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin merci kararlarının davanın esasını çözen kararlardan olmadığı gibi Dairemizce de benimsenen YCGK'nin 04/02/2020 tarihli ve 2019/11-67 Esas, 2020/59 sayılı Kararında da belirtildiği üzere hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına vaki itiraz üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından anılan kararın kaldırılmasının ardından mahkemece yeniden duruşma açılarak hüküm verileceği, verilecek olan hükmün yeni bir hüküm olup olağan kanun yoluna tabi olacağı, dolayısıyla mercin kararına karşı kanun yararına bozma yoluna başvurulmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmakla, Adıyaman 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 05/04/2021 tarihli ve 2021/333 Değişik iş sayılı Karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 02/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara