Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/1811 Esas 2022/6126 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/1811
Karar No: 2022/6126
Karar Tarihi: 06.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/1811 Esas 2022/6126 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2021/1811 E.  ,  2022/6126 K.

    "İçtihat Metni"



    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında eyleminin zincirleme basit zimmet suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet, diğer sanıklar hakkında atılı suçtan beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Katılan ...'in zimmet suçundan açılan davalara müdahil olarak katılması mümkün olmayıp, verilen hükümleri temyiz etme yetkisi de bulunmadığından, vekilinin bu suçtan kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, suçtan zarar görenler vekilinin 01/12/2016 havale tarihli dilekçesiyle temyiz isteminden vazgeçtiği gözetilerek, incelemenin müdafin sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI OLARAK YAPILMASINA karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Suç tarihlerinde S.S. ... Konut Yapı Kooperatifi yönetim kurulu başkanı olan sanığın, 31/12/2008 tarihi itibarıyla kooperatifin kasasında olması gereken 29.059,88 TL'yi yeni seçilen yönetime devretmediği, yine aynı tarihte üzerinde 10.000,00 TL sipariş avansı görüldüğü, kooperatif üyesi ...'ın ödediği 10.000,00 TL ve 1.500,00 TL'yi uhdesinde tutarak zimmet suçunu işlediği iddia edilen somut olayda; hükme esas alınan 15/07/2013 tarihli bilirkişi raporunda, sanığın 31/12/2008 tarihi itibarıyla sipariş avansı olarak üzerinde görülen 10.000,00 TL'nin uhdesinde kaldığı ve şikayetçi Halil Kılıç'tan giriş aidatı olarak 31/10/2017'de 10.000,00 TL aldığı ve bu parayı 31/08/2008'de kooperatif kayıtlarına intikal ettirerek aradaki zaman diliminde parayı uhdesinde tuttuğunun tespit edildiği, bu tespite istinaden zincirleme suç hükümlerinin uygulandığı ancak soruşturma aşamasında alınan 01/02/2013 tarihli bilirkişi raporunda ise sanığın şikayetçi Halil Kılıç'tan tahsil ettiği giriş aidatının, sipariş avansı olarak üzerinde kalan para ile aynı para olabileceği şeklinde görüş bildirildiği, sanığın da zimmet isnatlarını kabul etmediği, gider pusulası ya da tutanakla yapılan harcamalara ilişkin belgelerin kooperatifin yeni yöneticisi ... tarafından kaybedildiğini ya da yok edildiğini, kooperatife giriş ve üyelik aidatı olarak kendi ödediği paraların dahi kayıtlarda olmadığını, kooperatiften alacağı olan üyelere haricen ödeme yaptığını, kooperatif kayıtlarında olan ancak belgesi olmayan harcamalarda bulunduğunu ve bu harcamaların muhataplarını temin edebileceğini savunması ile ... isimli kooperatif üyesine 11.500,00 TL ödediğine dair avans hesabı dökümü sunması, tanık ...'ün arsa sahibi olarak kooperatiften 15.000,00 TL aldığını ve buna ilişkin makbuzun ...'da olduğunu beyan etmesi karşısında, maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak şekilde ortaya çıkarılabilmesi amacıyla, kooperatif kayıtlarında kendilerine ödeme yapıldığı belirtilen şahısların ve sanığın haricen ödeme yaptığını bildirdiği şahısların tanıklıklarına başvurulmasından sonra dosyanın tüm ekleriyle birlikte Sayıştay emekli uzman denetçilerinden oluşan bir bilirkişi heyetine tevdi edilerek sanığın uhdesinde kooperatife ait para bulunup bulunmadığı ile varsa miktarı hususunda tüm isnatları ayrı ayrı irdeleyen rapor alınması sonrasında hasıl olacak sonuca göre hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kabule göre de;
    Kasa açığı şeklinde nitelendirilebilecek zimmet eyleminin bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda ne şekilde işlendiği karar yerinde tartışılıp açıklanmadan sanık hakkında TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanması,
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının Resmi Gazete'nin 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı nüshasında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    TCK'nin 53/1-d madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle yüklenen zimmet suçunu işlediği kabul edilen sanığın 53/5. maddesi gereğince bu bentteki hak ve yetkilerin tamamını kullanmaktan yasaklanması yerine herhangi bir kooperatif yönetim veya denetim kurulunda görev almaktan yasaklanmasına karar verilmek suretiyle sınırlı uygulama yapılması,
    Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/12/2008 tarihli ve 2008/146-235 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK'nin 55/1. maddesine göre mağdurun belli olması ve maddi menfaatin suçun mağduruna iade edilebileceği durumlarda suçun maddi konusunu oluşturan değerlerin müsaderesine karar verilemeyeceği gözetilmeden suçun karşılığı olan değerlerin müsaderesine hükmedilmesi,
    Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 06/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara