Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7829 Esas 2022/6316 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/7829
Karar No: 2022/6316
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7829 Esas 2022/6316 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/7829 E.  ,  2022/6316 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, zimmet
    HÜKÜM : Sanıklar ... ve ... hakkında zincirleme basit zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçlarından mahkumiyet, sanıklar ... ve ... hakkında her iki suçtan beraat

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Hazine vekili 29/05/2013 havale tarihli dilekçesiyle katılma talebinde bulunmuş ise de; 15/07/2013 havale tarihli dilekçesiyle kamu davasını takipten vazgeçtiğini bildirmiş olması karşısında, katılan sıfatı ve temyiz hakkı olmayan Hazinenin vekili aracılığıyla vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, incelemenin müdafilerin müvekkilleri sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet, katılan ... vekilinin ise sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1-Sanıklardan ... ve ... hakkında zimmet ve resmi belgede sahtecilik suçlarından verilen beraat ile ... ve ... hakkında zincirleme basit zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Sahte ve mükerrer biletlerin satılması suretiyle zimmet suçunun işlendiğinin kabul edildiği somut olayda; eylemin kurum dışı araştırma ile ortaya çıkarılması nedeniyle nitelikli zimmet yerine basit zimmet suçundan mahkumiyet hükümleri kurularak suç vasfında yanılgıya düşülmesi ile eylem sayısı nazara alınarak TCK’nin 43. maddesine göre yapılacak artırım oranının hak, nesafet ve cezanın bireyselleştirilmesi ölçütlerine uygun bir şekilde aynı Kanun’un 3 ve 61. maddeleri uyarınca alt sınırdan uzaklaşılmak suretiyle belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi sayılmamış, kurumda daimi işçi olarak görev yapan sanık ...'nın TCK’nin 6/1-c maddesinde tanımlanan kamu görevlisi sayılacağı nazara alındığında TCK'nin 40/2. maddesi uyarınca azmettiren veya yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiği yönündeki tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    TCK'nin 53/5. maddesinde yer alan "... cezanın infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilir" şeklindeki düzenlemeye göre; cezanın bir katından anlaşılması gerekenin, cezanın kendisi olup sanıklar hakkında zimmet suçundan hükmedilen 5 yıl 2 ay 15 gün hapis cezasını geçemeyeceği gözetilmeden 5 yıl 3 ay süreyle TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanma kararı verilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak zimmet suçunda TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanmasına ilişkin "B" bölümündeki 6. bentte yer alan ''5 yıl 3 ay'' ibaresinin ''5 yıl 2 ay 15 gün'' olarak değiştirilmesi suretiyle eleştirilen hususlar dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK, delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle sanıklar ... ve ... hakkında verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan yerinde görülmeyen katılan ... vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle bu hükümlerin DOĞRUDAN ONANMASINA,
    2-Sanıklar ... ve ... hakkında kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sanık ... hakkında 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümleri uyarınca yetkili merciden bu suç yönünden soruşturma izni alınması gerektiği ancak dosyada izin alındığına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı gözetilip durma kararı verilerek, hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması yerine, bu hususun yargılama şartı olduğu gözetilmeden genel hükümlere göre açılan davaya devamla yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
    Sahtecilik suçlarında belgenin sahte olup olmadığının, sahte ise iğfal kabiliyeti bulunup bulunmadığının tespitinin hakime ve mahkemeye ait bir husus olması nedeniyle suça konu belge asıllarının huzurda incelenip, yapılan gözlemin zapta geçirilmesi, bu durumun gerekçeli kararda tartışılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
    Kabule göre de;
    Yüklenen suçu bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda birden fazla kez işlediği anlaşılan sanıklar hakkında zincirleme suç hükümlerini içeren TCK'nin 43/1. maddesinin uygulanmaması,
    Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı TCK'nin 53. maddesinde yer alan bazı ibarelerin iptaline ilişkin Kararının değerlendirilmesi lüzumu,
    Suçun 5237 sayılı TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlendiği kabul edilmesine rağmen sanıklar hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanmaması,
    Kanuna aykırı, sanıklar ... ve ... müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükümlerin BOZULMASINA 07/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.













    Hemen Ara