Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/8530 Esas 2022/6318 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/8530
Karar No: 2022/6318
Karar Tarihi: 07.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/8530 Esas 2022/6318 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, zimmet suçundan suçlu bulunan sanığın cezasının infazından sonra yasaklanması gerektiğine karar verdi ancak Hazine lehine vekalet ücreti hükmedilemeyeceği ve sanığın kamu görevlisi olmadığı için suçunun zimmet olmadığı yönünde karşı oy çıktı. Kararda, TCK'nin 53/1-e ve 53/5. maddelerine atıfta bulunuldu. 53/1-e maddesi, hak ve yetkilerin kötüye kullanılması suretiyle işlenen zimmet suçunu düzenlerken, 53/5. madde, cezanın infazından sonra belirli bir süre yasaklanma hükmünü içeriyor.
5. Ceza Dairesi         2018/8530 E.  ,  2022/6318 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇTAN ZARAR GÖREN : Hazine
    SUÇ : Zimmet
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    CMK'nin 260/1. maddesine göre zimmet suçundan açılan kamu davasında katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması karşısında, 3628 sayılı Kanun'un 18. maddesindeki "...Hazine avukatının yazılı başvuruda bulunması halinde Maliye Bakanlığı, başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazanır" düzenlemesinin verdiği yetkiye ve CMK'nin 237/2. maddesine dayanılarak Hazinenin sanık hakkında açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Kovuşturma aşamasında davaya katılma isteminde bulunmayan ve katılmasına da karar verilmeyen Hazine lehine kanun yolu muhakemesinde vekalet ücreti hükmedilmesine yasal olanak bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    TCK'nin 53. maddesinin uygulanmasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Zimmet suçunu TCK'nin 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, ayrıca, aynı Yasa'nın 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı, katılan Hazine vekili ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan mahkemenin takdir ve uygulaması da gözetilerek hüküm fıkrasına "Suçu, 5237 sayılı TCK'nin 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılan sanığın, ayrıca, aynı Kanun'un 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, 53/1-e madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri 1 yıl 15 gün süreyle kullanmaktan yasaklanmasına," ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA 07/06/2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY
    Dairemiz çoğunluğunca, Milli Piyango İdaresiyle sayısal oyunlar bayilik sözleşmesi imzaladığı halde elde ettiği paraları ihtarnameye rağmen idareye yatırmayan sanığın eyleminin zimmet suçunu oluşturacağından bahisle mahkumiyetine ilişkin hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiş ise de;
    TCK'nin 247. madde hükmü uyarınca zimmet suçunun faili ancak bir kamu görevlisi olabilir.
    Aynı Kanun'un 6/1-c maddesinde "Kamu görevlisi deyiminden, kamusal faaliyetin yürütülmesine atama ya da seçilme yoluyla veya herhangi bir surette sürekli veya geçici olarak katılan kişi" şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    Milli Piyango İdaresinin Teşkiline Dair 3670 sayılı Kanun'un 12. maddesinde "Piyango idaresine ait mallar Devlet malıdır. Bunları çalanlar, ihtilas edenler, zimmete geçirenler veya her ne suretle olursa olsun suistimal edenler ve piyango biletlerini taklit veya tahrif edenler Devlet malları ve paraları hakkında ika olunan bu gibi suçlara mürettip cezalara tabidirler" şeklindeki düzenleme Milli Piyango personeliyle ilgili olup, bu düzenlemede sayısal oyun bayilerinden ve onların cezai sorumluluğundan bahsedilmemiştir.
    Sanık ... Milli Piyango mensubu olmadığı gibi kamu görevlisi de değildir. İdare ile özel hukuk hükümleri uyarınca bayilik sözleşmesi yapmış olması onu milli piyango personeli haline getirmeyeceği gibi TCK'nin 6/1-c maddesinde tanımlanan kamu görevlisi ve yaptığı işi de kamusal faaliyet haline getirmez.
    Sözleşme hükümleri uyarınca sanıkla Milli Piyango İdaresi arasında alacak-borç ilişkisi doğuran hukuki ihtilaf meydana gelmiştir.
    Diğer taraftan, Anayasa'nın 38/8. madde ve fıkrasındaki "Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğün yerine getirilmemesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" hükmü uyarınca sözleşme ile kişilere cezai sorumluluk yüklenemez.
    Bu nedenlerle; somut olayda "sanığa isnat edilen zimmet suçunun yasal unsurları oluşmadığından beraatine karar verilmesi gerekirken mahkumiyetine karar verilmesi" şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verilmesi gerekirken, suçu sabit görülerek hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA dair çoğunluk görüşüne karşıyız.


    Hemen Ara