Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8376 Esas 2014/12043 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8376
Karar No: 2014/12043
Karar Tarihi: 30.06.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/8376 Esas 2014/12043 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı banka ile T.K. arasında imzalanan bireysel kredi sözleşmesiyle birlikte davacıların taşınmazı ipotek edildi. Davalı banka, T.K.'nın kefil olacağı diğer krediler için de bu taşınmazı teminat olarak aldı. Ancak, T.K. kredi borcunu tamamen ödediği için davacıların borcu da sona erdi. Mahkeme, ipotek akdindeki özel hükme rağmen bankanın genel sözleşme hükmüne itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi. Ancak, ipotek akdinde belirtilen hükme göre taşınmazın kefaleten sorumlu olunan tüm borçların teminatı olduğu kabul edildiğinden, mahkeme kararı bozuldu ve davalı bankanın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine karar verildi. Kanun maddeleri; İİK'nın 72. maddesi.
19. Hukuk Dairesi         2014/8376 E.  ,  2014/12043 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Mersin 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 20/06/2013
    NUMARASI : 2012/87-2013/94

    Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacılar vekili, dava dışı T. K.."ın davalı bankadan kullanacağı bir kredi için müvekkillerine ait bir taşınmazın davalı banka lehine ipotek edildiğini, ipotek senedine özellikle ipoteğin T. K.."ın kullanacağı krediler için verildiği yönünde bir ibare eklendiğini, T. K.."ın kredi borcunun bitmesi üzerine ipoteğin fekkinin talep edildiğini, ancak Teslime Karakaş"ın kefil olduğu bir kredi borcunun henüz bitmemiş olduğundan bahisle taleplerinin reddedildiğini, ancak müvekkillerinin T.. K.."ın kefil olacağı krediler için ipotek tesis etmediklerini belirterek müvekkilerinin davalı bankaya borçlu olmadıklarının tespitine ve bahsi geçen ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davacılar vekili 19/04/2013 havale tarihli dilekçesi ile, dava değerini 72.000,00 TL olarak belirlediklerini, taleplerini bu şekilde ıslah ettiklerini belirtmiştir.
    Davalı vekili, müvekkili ile dava dışı T. K.. arasında imzalanan bireysel kredi sözleşmesinin davacılar tarafından müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, aynı sözleşme ile kullandırılan ve diğer kullandırılacak kredilerin teminatı olarak da davacılara ait taşınmazın müvekkil lehine ipotek edildiğini, T. K.."ın daha sonra dava dışı bir şirketle akdedilen genel ticari kredi sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil olarak imzaladığını, bu kredinin geri ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla kefiller hakkında ise tahsilde tekerrür olmama kaydıyla ilamsız takip başlatıldığını, ipotekli taşınmazın satıldığını, ancak bakiye alacak için ilamsız takip işlemlerine devam edildiğini, T. K.."ın bu sözleşme nedeniyle halen müvekkili bankaya borçlu olduğunu, ipotek senedine göre ipoteğin Teslime Karakaş"ın asaleten ve kefaleten kullandığı tüm kredilerin teminatı olduğunu, dolayısıyla ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece toplanan delillere göre; dava dışı T.K.. ile davalı banka şubesi arasında 11/05/2006 tarih ve 24.000,00 TL bedelli bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeyi davacıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla 34.500,00 TL"lik kefalet miktarları ile imzaladıkları, ayrıca bu kredinin teminatı olarak davacıların mülkiyetinde bulunan bir taşınmaz üzerine dava dışı T. K.."ın bankadan kullanacağı kredilere teminat olmak kaydı ile ipotek konulduğu, ipotek resmi senedindeki matbu tipteki yazılı hüküm ve şartlara davacıların talebi üzerine tapu müdürlüğünde bahse konu taşınmazın T. K.."ın kullanacağı krediler için ipotek verildiği hususunda özel bir ekleme yapıldığı, bu özel eklemenin davacıların mülkiyetinde olan bahse konu taşınmazın sadece T. K.."ın bankadan kullanacağı krediler için teminat olmasının kabul edilmiş olduğunu gösterdiği, T. K.."ın davalı bankadan kullanmış olduğu bireysel kredi borcunu tamamen ödediği, bu durumda davacıların bu krediden dolayı hem ipotekli borçtan kaynaklanan sorumlulukları ve hem de sözleşmedeki kefaletlerinin sona erdiği, mahkemece ipotek akit belgesindeki özel hükme itibar edildiği, zira davacıların sözleşmeye özel hüküm konulmasını sağlayarak gerçek iradelerini beyan ettikleri, bu özel hükme rağmen bankanın dayandığı genel sözleşme hükmüne itibar edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava İİK"nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasıdır. Dava konusu ipotek akdinde ""..İş bu ipoteğin, lehine ipotek verdiğimiz borçlunun alacaklı bankaya olan kredi borcunun yanısıra, kaynağına bakılmaksızın sözleşme, haksız fiil, sebepsiz zenginleşme v.s."den kaynaklanan asaleten veya kefaleten sorumlu olduğu tüm borçlarının da teminatını teşkil ettiğini kabul ederiz"" hükmüne yer verilmiştir. İpotek akit senedindeki bu ibare uyarınca davacılara ait dava konusu taşınmazın dava dışı T. K.."ın üçüncü kişilerin kullanacağı kredilerden dolayı kefaleten sorumlu olduğu borçların da teminatı olduğu gözetilmeksizin mahkemece akit tablosundaki hükümler yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 30.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara