Esas No: 2017/6264
Karar No: 2020/4863
Karar Tarihi: 17.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/6264 Esas 2020/4863 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla)
Taraflar arasındaki alacak davanın bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili, müvekkillerinin davalıdan ... Sitesinde yer alan daireleri satın aldıklarını, yapılan satış sözleşmesinde satış kataloğunda ve bina planında yer alan ancak yapılmayan bir takım eksik hususlar bulunduğunu, bahse konu eksikliklerin tamamlanması için davalıya ... Noterliği’nden 03 Temmuz 2012 tarih ve 5181 yevmiye numarası ile ihtarname gönderildiğini, ihtarnamenin davalıya tebliğ edildiğini ancak davalı tarafından herhangi bir cevap verilmediğini ve böylece davalının 17.07.2012 tarihinde temerrüde düştüğünü, söz konusu eksikliklerin tespiti için ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/76 D.iş sayılı dosyası ile bilirkişi marifetiyle mahallinde tespit yaptırdıklarını beyan ederek; belirtilen tüm nedenlerden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 35.620,00 TL’ nin ihtarnamenin davalıya tebliğ tarihi olan (temerrüt tarihi) 17.07.2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacının davasının kısmen kabulü ile 15.700,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 17.07.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle ileri sürülen temyiz sebeplerine göre her iki tarafın yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulanan 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun"un 23.maddesinin 2.fıkrasında tüketiciler tarafından açılan davaların harçtan muaf olduğu belirtilmiştir. Ancak söz konusu muafiyet yalnızca tüketiciler için getirilmiş olup, davada satıcı konumunda bulunan davalı yönünden herhangi bir maufiyet söz konusu değildir. Yargı harçları yargılama gideri kapsamında olduğundan mahkemece resen değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece davalının, davanın kabul edilen kısmı üzerinden hesaplanacak karar ilam harcından sorumlu tutulması gerekirken, ""Taraflar harçtan muaf olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına"" şeklinde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7 maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Harçlar Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap olunan 1.072,46 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün bu şekilde DÜZELTEREK ONANMASINA, peşin alınan 268,11 TL harcın davalıya iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu davacılar için açık, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu davalı için kapalı olmak üzere, 17/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.