Esas No: 2021/9455
Karar No: 2022/6507
Karar Tarihi: 09.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9455 Esas 2022/6507 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9455 E. , 2022/6507 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen ve görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü verilen bir davaya ilişkin olarak yapılan temyiz incelemesinde, sanığın yargılandığı eylemi nedeniyle TCK'nin 257/1. maddesi kapsamında yer alan bir suça karıştığı belirlenmiştir. Ancak, CMK'nin 251/1. maddesi ile getirilen basit yargılama usulüne ilişkin Anayasa Mahkemesi'nin kararı nedeniyle davanın yeniden değerlendirilmesi gerektiği tespit edilmiştir. Ayrıca, sanık hakkında daha önce açılmış bir kamu davasının varlığı tespit edildiği için bu davanın akıbeti ve eylemler arasında hukuki kesinti veya zincirleme suç oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiği belirtilmiştir. Kanunlar açısından incelendiğinde, TCK'nin 257/1. maddesi ve CMK'nin 251/1. maddesi ile basit yargılama usulüne ilişkin kurallar karara etki etmiştir.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Fiili ve hukuki irtibat nedeniyle Dairemizin 2021/9003 Esas sırasında kayıtlı dava dosyası ile birlikte yapılan incelemede;
Hakkında mahkumiyet hükmü kurulan sanığın yargılama konusu eyleminin 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesi kapsamında yer alan suça ilişkin olduğu, 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24. maddesiyle yeniden düzenlenen 5271 sayılı CMK’nin 251/1. maddesi ile basit yargılama usulünün getirildiği ancak Anayasa Mahkemesinin 16/03/2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 14/01/2021 tarihli, 2020/81 Esas ve 2021/4 sayılı Kararı ile yargılama aşamasında olup henüz “kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış” dosyalar açısından Anayasa'nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 5271 sayılı Kanun'a 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Yasa'nın 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin "basit yargılama usulü" bakımından iptal edildiği ve bu kararın sonuçları itibarıyla maddi ceza hukukuna ilişkin olduğu, öte yandan suç tarihinde PTT dağıtıcısı olan sanığın 399 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11/b madde ve fıkrası uyarınca ifa ettiği görevinden doğan suçlardan dolayı kamu görevlisi sayıldığı ancak aynı Kanun Hükmünde Kararname'nin 11/d madde ve fıkrası gereğince soruşturulmasının izne tabi olmadığı anlaşılmakla, TCK'nin 7/2 ve CMK’nin 251. maddeleri uyarınca “Basit Yargılama Usulü" yönünden yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
UYAP sisteminde yapılan sorgulamada; sanık hakkında aynı suçtan Kemalpaşa (Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 2014/51 Esas sırasında kayıtlı kamu davası açıldığının anlaşılması karşısında, anılan davanın akıbetinin araştırılması, derdest ise birleştirilmesi, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneğinin getirtilmesi, suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığının, zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının ve mükerrer dava olup olmadığının saptanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK’un 321 ve 326/son maddeleri gereğince sair yönleri incelenmeyen hükmün BOZULMASINA 09/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.