Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4773 Esas 2022/6568 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/4773
Karar No: 2022/6568
Karar Tarihi: 13.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/4773 Esas 2022/6568 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2018/4773 E.  ,  2022/6568 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Sanıklardan ... ve ... hakkında basit zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği, ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında basit zimmet, ... ve ... hakkında zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği
    HÜKÜM : 1- Sanıklar ... ve ... hakkında üzerlerine atılı basit zimmet suçunun zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suçtan ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçundan mahkumiyet,
    2- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında üzerlerine atılı basit zimmet suçunun zincirleme nitelikli zimmet suçunu oluşturduğunun kabulü ile bu suçtan mahkumiyet,
    3- Sanıklar ..., ... ve ... hakkında üzerlerine atılı basit zimmet suçundan mahkumiyet,
    4- Sanıklar ... ve ... hakkında üzerlerine atılı zincirleme nitelikli zimmet ve kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçlarından mahkumiyet.

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan vekilinin temyiz talebinin münhasıran vekalet ücretine yönelik olduğu gözetilerek yapılan incelemede;
    1-Sanıklar ..., ..., ... ve ... haklarında kamu görevlisinin resmi belgede zincirleme sahteciliği suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
    Sanıkların üzerlerine atılı sahtecilik suçunun suç tarihinde yürürlükte olan 765 sayılı TCK'nin 339/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 102/3 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 03/09/2004 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
    2-Sanıklar ... ve ... haklarında zincirleme nitelikli zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerinin temyiz incelemesinde;
    Atılı suçu 5237 sayılı TCK'nin 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanıklar hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesi uyarınca 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilmesi yerine, kooperatif yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına hükmolunmak suretiyle sınırlı uygulama yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Sanıklar hakkında mahkumiyet hükümleri kurulmuş olması karşısında, karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT'ye göre maktu vekalet ücretinin tatbiki sırasında kendisini vekille temsil ettiren katılan ... yerine Maliye Bakanlığı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi ve belirli haklardan yasaklama ile ilgili olarak hüküm fıkrasında uygulama maddesinin TCK'nin 53/1-d yerine 53/1-a olarak gösterilmesi,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafileri ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu hususların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının "G" numaralı bendinin 2. fıkrasındaki "Maliye Bakanlığı'na" ibaresinin "Tarım ve Orman Bakanlığına", "A" numaralı bendinin 6. fıkrasındaki "53/1-a" ibaresinin ise "53/1-d" şeklinde değiştirilmesi suretiyle eleştiri dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    3-Sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
    Sanıkların savunmalarına ve dosya kapsamına göre; kooperatifin mali işlemlerinin fiilen sanıklar ... ve ... tarafından yürütüldüğünün anlaşılması karşısında ve 1581 sayılı Tarım Kredi Kooperatifleri ve Birlikleri Kanunu'nun 20. maddesi yollamasıyla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 62. maddesi hükümlerinin hukuki sorumluluğu içerdiği, cezai sorumluluğu kapsamadığı da gözetilerek, yönetim kurulu üyesi olan sanıklar ..., ..., ..., ..., ... ve suça konu sahte senetlerde tanık sıfatıyla imzaları bulunan, kooperatifte resmi görevleri de bulunmayan, suç kastı ile hareket ettiklerine dair cezalandırılmaları için yeterli, kesin ve inandırıcı delil olmayan sanıklar ... ve ...'in ayrı ayrı beraatlerine karar verilmesi gerektiği nazara alınmadan atılı zimmet suçundan yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
    Sanıklardan ...'in hükümden sonra 15/05/2022 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nin 64 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
    Kabule göre de;
    Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli, 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
    Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanması sırasında aynı Kanun'un 53/1-d madde-fıkra-bendindeki tüm hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken, kooperatif yönetim kurulu üyeliğinden kaynaklanan hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmalarına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması,
    Hüküm fıkrasında değer azlığı ile ilgili uygulama maddesinin TCK'nin 249 yerine hatalı şekilde 279 olarak gösterilmesi, belirli haklardan yasaklama ile ilgili TCK'nin 53/1-d yerine 53/1-a maddesi ile uygulama yapılması,
    Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 13/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara