Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7998 Esas 2016/5498 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7998
Karar No: 2016/5498
Karar Tarihi: 22.06.2016

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 21. Ceza Dairesi 2015/7998 Esas 2016/5498 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın dolandırıcılık suçundan mahkumiyetine yönelik temyiz itirazlarını inceledi. İddianamedeki dolandırıcılık suçunun keşide tarihleri farklı olsa da, sanık hakkında şikayetin 05.05.2005 tarihinde yapıldığı ve suçun bu tarihten önce işlendiği belirtildi. Bu nedenle, 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldı ve sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının düşürülmesine karar verildi.
Mahkeme ayrıca, sanığın resmi belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine yönelik temyiz itirazlarını da inceledi. Alt sınırdan kurulan mahkumiyet hükmünün açıkça lehe olduğu belirtildiğinden, bozma sebebi sayılmadı. Ancak, adli emanette kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmediği için hüküm düzeltilerek onaylandı.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 7
- 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9. maddeleri
- 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi
- 342/1, 59 maddeleri
- 5237 sayılı Kanun'un 204/1, 62, 53/1 maddeleri.
21. Ceza Dairesi         2015/7998 E.  ,  2016/5498 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    I- Dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    İddianameye konu edilen dolandırıcılık suçunun konusunu oluşturan çekler üzerindeki keşide tarihleri farklı olsa da; 05.05.2005 tarihli dilekçe ile sanık hakkında şikayetçi olunduğu ve sanığın iddia olunan dolandırıcılık suçuna konu eylemlerini bu tarihten önce gerçekleştirdiği cihetle; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9. maddeleri hükümleri karşısında; sanığa yüklenen bankayı aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu, suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nun 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suç tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı kanunun 322.maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının 765 sayılı TCK" nın 102/4 , 104/2 , 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE,
    II- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
    765 sayılı Kanunun 342/1, 59 maddeleri uyarınca alt sınırdan kurulan mahkumiyet hükmünün, 5237 sayılı Kanun"un 204/1, 62,53/1 maddeleriyle kurulacak hükme göre açıkça lehe olduğu anlaşıldığından, 5252 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun"un 9/3. maddesi gereğince somut karşılaştırma yapılmadan hüküm kurulması sonuca etkili görülmediğinden bozma sebebi sayılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma neticelerine uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Adli emanette kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına karar verilmesi gerekirken bu hususta karar verilmemesi,
    Yasaya aykırı ise de; yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasına “Adli emanette kayıtlı suça konu çekin dosyada delil olarak saklanmasına” ibaresi eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22.06.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.














    Hemen Ara