19. Hukuk Dairesi 2014/7738 E. , 2014/11765 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2012/569-2013/246
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili bankanın ...Şubesi"nin alacağının tahsili amacıyla İzmir 15. İcra Müd"nün 2004/5010 sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu, itirazın haksız olduğunu, davalının davadışı E... Taşeronları İnş.Güv.Tem.ve Taş.San.Tic.Ltd.Şti ile banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde kefil olduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin neye imza attığını bilmediğini, kredi sözleşmesinde miktar belirtilmeden müvekkiline imza attırıldığını, 2 adet kredi sözleşmesinde asıl borçlunun dava dışı şirket, kefillerin M. H.., S. K.., M. A.. ve müvekkilinin gösterildiğini, müşterek borçlu ve müteselsil kefil şerhinde tarih bulunmadığını, kefaletin geçersiz olduğunu savunarak, davanın reddi ile %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kefaletin ayrı bir sözleşme ile yapılmadığı, genel kredi sözleşmesinin bir parçası olduğu dikkate alındığında sözleşmede belirtilen limitin davalının kefaletini de içerdiği, sözleşmede davalının adresinin açıkça belirtilmediği dikkate alındığında davalının takip tarihi itibariyle temerrüdünün kabul edilmesi gerektiği, buna göre bilirkişi tarafından hesaplanan toplam 21.169,35 TL üzerinden davanın kabulüne karar verildiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile davalının İzmir 15. İcra Müdürlüğü"nün 2004/5010 sayılı takip dosyasındaki itirazının 17.500,00 TL asıl alacak, 3.634,09 TL işlemiş faiz, 35,26 TL %5 gider vergisi toplam 21.169, 35 TL üzerinden iptali ile takibin davalı açısından bu miktar üzerinden devamına (İzmir 15. İcra Müd"nün 2004/5011 sayılı dosyasıyla tahsilde tekerrüre meydan verilmemek ve o dosyada yapılan tahsilatlar icra müdürlüğünce dikkate alınmak kaydıyla), asıl alacak miktarı 17.500,00 TL"ye takip tarihinden itibaren yıllık % 50,75 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 BSMV"sinin tahakkukuna (tahsilde tekerrüre meydan verilmemesi koşuluyla), fazlaya ilişkin talebin reddine, alacak likit nitelikte olduğundan %20 icra inkar tazminatı 4.233,87 TL"nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine dair verilen hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı, takip konusu genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzalamıştır. Mahkemenin kabulünde olduğu üzere davalı borçlunun kefalet limiti 20.000,00 TL"dir. Kredi sözleşmesinin müteselsil kefili, kefalet limiti ve kendi temerrüdünün sonuçlarından sorumludur. Müteselsil kefilin temerrüdü için hesabın katından sonra hakkında ödeme ihtarında bulunulması gerekir. Temerrüt ihtarının bulunmadığı hallerde kefilin temerrüdü icra takibi ile başlar ve temerrüt faizi uygulamasında bu yönün gözetilmesi gerekir. Dosya içeriğine göre davalının BK. m. 101 (TBK. m. 117) vd. eden maddeleri uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda davalıdan kendi temerrüdünden dolayı herhangi bir talepte bulunulamaz, ancak asıl borçlu takip tarihinden önce temerrüde düşürülmüş ise, davalı kefalet limiti sınırları içinde kalmak sureti ile asıl borç ve asıl borçlunun temerrüdünden sorumlu tutulabilir. Mahkemece bu hususlar araştırılarak, asıl borçlu icra takip tarihinden önce temerrüde düşürülmüş ise davalının sorumluluğunun icra takip talebinde talep edilen asıl alacak miktarından kaynaklandığı göz önüne alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde belirtilen nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.