19. Hukuk Dairesi 2014/1187 E. , 2014/11763 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul 39. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2013
NUMARASI : 2012/59-2013/196
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince duruşmasız, davalı vekilince de her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de miktar itibari ile bu istemin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, bu sözleşme gereği dava dışı borçlu şirkete gayrinakdi kredi kullandırılmış olup şirketin keşide ettiği ve karşılıksız çıkan çeklere dair güvencenin müvekkili banka tarafından ödendiğini, borçlu şirket hesabının müvekkili banka tarafından kat edilerek davalılara borcun ödenmesi yönünde ihtarname gönderildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle alacağın tahsili amacıyla İstanbul 8. İcra Müdürlüğü"nün 2011/11364 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %40 oranından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı E.. A.. vekili, müvekkilinin davada taraf sıfatının olmadığını, dava konusu çeklerin müvekkilinin kefil olduğu kredi sözleşmesi ile hiçbir ilişkisinin bulunmadığını, çeklerin karşılıksız çıkmasından dolayı bankanın çeke ait güvence bedelini ödemesinden dolayı genel kredi sözleşmesinden hareketle müvekkilini sorumluluk altına sokmaya çalışmasının haksız ve kötü niyetli olduğunu, dayanak yapılan kat ihtarnamesiyle, takip ve davanın konusunun farklı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı T.. K.. vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, davacı banka ile dava dışı borçlu şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığı ve davalıların bu sözleşmeleri müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında imzalanan sözleşme gereğince kullandırılan gayri nakdi krediler dolayısıyla şirketin keşide ettiği, karşılıksız çıkan ve banka tarafından güvence bedellerinin ödenmesinden dolayı bu bedellerden davalı kefillerin genel kredi sözleşmesinin 14. maddesi gereğince sorumlu olduğu, davalı T.. K.."nın temerrüdünün takip ile oluştuğu, bankanın davalı T.. K.. yönünden 1.880,00 TL alacaklı olduğu, diğer davalı kefil yönünden ise 2.170,17 TL üzerinden takibin devamına karar verilmesi gerektiği, davalıların likit olan bir alacağa haksız olarak itiraz ettikleri gerekçesiyle, davalı T.. K.."nın İstanbul 8. İcra Müd.nün 2011/11364 esas sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile, takibin 1.880,00 TL üzerinden devamına, bu bedele takip tarihinden itibaren % 54 temerrüd faizi ve % 5 BSMV uygulanmasına, davalılardan E.. A.."ın İstanbul 8. İcra Müd.nün 2011/11364 esas sayılı icra dosyasına itirazının kısmen iptali ile, takibin 2.170,17 TL üzerinden devamına, bu bedelden asıl alacak 1.880 TL"ye takip tarihinden itibaren % 54 temerrüd faizi ve % 5 BSMV uygulanmasına, % 20 ( 434,00 TL ) tazminatın (376,00 TL"sinden davalı T.. K.."nın sorumlu tutularak) davalıların sorumlulukları oranında tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davacı ve davalılar vekillerince temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Banka vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; takip öncesi dönemde hesabın kat"ı için gönderilen kat ihtarnamesi masrafı icra takibinde alacak kalemi olarak talep edilebilir ve itiraz edilmesi halinde de yargılama gideri olarak da hüküm altına alınır. Bu yön dikkate alınmadan bankanın ihtarname masrafları yönünden yapmış olduğu talebin reddi doğru görülmemiştir.
(3) Dava kısmen kabul, kısmen red edilmiş olduğuna göre yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar yararına red olunan miktar dikkate alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
(4) Yargılama sonunda verilen hükmün infazının tereddüde yol açmaması gerekir. Bir başka deyişle itirazın iptaline karar verilen tüm alacak kalemleri hükümde tek tek ayrıntılı olarak gösterilmelidir. Karar bu yönü ile de HMK"nın 297. maddesine aykırılık teşkil etmektedir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle davacı banka, (3) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalılar, (4) nolu bendde açıklanan nedenlerle taraflar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.