MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 213 sayılı Vergi Usul Kanunu"na muhalefet
HÜKÜM : Beraat

1-Sanığın gerçekte bir mal ve hizmet üretimi veya alım satımı yapmadığı halde komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinin iddia edildiği somut olayda; dosya içeriğinde yer alan vergi tekniği raporunda suça konu sahte faturaların ele geçirilememesi, verilen KDV beyanlarının yüksek matrahlar içermesi, beyan ettiği ciroyu yapacak kadar ticari organizasyonunun olmaması, şirketin alış yaptığı firmaların olumsuz mükellefler listesinde yer alması nedeniyle sanığın düzenlediği tüm faturaların sahte olduğunun kabulü gerektiğinin belirtilmesi ancak düzenlenen faturaların ele geçirilememesi, sanığın kullandığı faturalardan hareketle düzenlediği faturaların sahte olduğunun kabul edilmesi karşısında; gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde belirlenebilmesi bakımından; sanığın düzenlediği faturaları kullanan şirketler tespit edilip bu şirketlerle ilgili vergi incelemesi yapılıp yapılmadığının araştırılması; sanığın kullandığı ve sahte olduğu iddia olunan faturaları düzenleyen ...., ...., ... ve ......, .....isimli şirketler hakkında vergi incelemesi yapılıp yapılmadığı araştırılarak, yapılmış ise vergi tekniği raporu ve ekleri dosyaya getirtilip, bu firmalar hakkında sahte fatura düzenlemek suçundan dava açılıp açılmadığı, açılmış ise akıbeti araştırılıp dava dosyaları celp edilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, bu dava ile birleştirilememesi halinde, bu davayı ilgilendiren ve sahteliği belirleyen delillerin ve faturaların onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, faturaların gerçek alım satım karşılığı olup olmadığının, mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyeleri, teslim tesellüm belgeleri, bedellerinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun kanıtlama yeteneği olan geçerli ödeme belgeleri ve satıcının kasasına ya da banka hesabına girip girmediğinin tespiti ile, faturaları düzenleyen mükellefin yeterli üretimi, mal girişi ya da stoğu olup olmadığı da araştırılarak toplanan tüm deliller değerlendirilip sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik soruşturma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
2-Kabule göre de: Sanık hakkında 2004-2005-2006 takvim yıllarında “sahte fatura düzenlemek suçlarından kamu davası açılması karşısında; ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05.03.2002 gün ve .... sayılı kararında açıklandığı üzere her takvim yılının ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, aynı takvim yılında farklı dönemlerde birden çok sahte fatura düzenlenmesi durumunda faturaların adet ve tutarları, zarar miktarı, kastın yoğunluğu ve suçun işlenmesindeki özellikler dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayin edilmesi ve zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak her bir takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden hangi takvim yılında işlenen suç için kurulduğu da anlaşılmayacak biçimde tek hüküm kurulması,
Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.