Esas No: 2018/11924
Karar No: 2022/6957
Karar Tarihi: 16.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/11924 Esas 2022/6957 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2018/11924 E. , 2022/6957 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : İhaleye fesat karıştırma, zimmet
HÜKÜM : a)25/04/2007 tarihinde yapılan eforlu ekg cihazı alımı ihalesi ile ilgili olarak sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyet,
b)15/12/2006 tarihinde yapılan yoğunlaştırılmış fototerapi cihazı alımı ihalesi ile ilgili olarak sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyet,
c)29/06/2006 ve 11/07/2006 tarihlerinde yapılan ortopedik cerrahi malzemesi alımı ihaleleri ile ilgili olarak sanıklar ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyet,
ç)01/08/2007 tarihinde doğrudan temin usulüyle alınan 100 adet vypro mesh'in teslimi yapılmadığı halde yapılmış gösterilerek parasının ödendiği ve 19/09/2007 tarihli tutanak ile yükleniciye iade edilmiş gibi gösterildiği iddiaları ile ilgili olarak sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkındaki ihaleye fesat karıştırma isnadının nitelikli dolandırıcılık, ..., ... ve ... hakkındaki ihaleye fesat karıştırma isnadının icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet,
d)06/06/2006 tarihinde parası ödendiği halde 15/08/2006 günü hastaneye geldiği belirlenen 160 adet mesh'in çok az bir kısmının vypro mesh olduğu, geri kalan kısmının piyasada çok düşük fiyatla satılan mesh'ler olduğu, 2003-2007 yılları arası esas alınarak yapılan girdi-çıktı kayıtlarının incelenmesinde 298 adet vypro mesh'in yerine düşük fiyatla satılan mesh'lerin geldiği ve kullanıldığı iddiası ile ilgili olarak sanıklar ..., ... ve ... hakkındaki ihaleye fesat karıştırma isnadının icrai davranışla görevi kötüye kullanma ve bu suça iştirak suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet, sanık ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
e)23/02/2006 tarihinde 4734 sayılı Kanun'un 21/b maddesi gereğince pazarlık usulüyle yapıldığı şeklinde evrak düzenlenen ancak daha önceden ... Ltd. Şti. sahibi ...’e yaptırıldığı iddia olunan acil binası ve ek bina çatı onarımı, acil girişi ile eski bina doğu ve batı girişlerine markiz ve kontrol üniteleri yapılması işine fesat karıştırdığı iddiası ile ilgili olarak sanık ... hakkındaki ihaleye fesat karıştırma isnadının icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet, sanıklar ... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına,
f)2006 yılı Ocak ayında İş Bankası ... Şubesi ile 4 yıllığına imzalanan protokolde hastaneye ve personele verilecek maddi unsurların belirtilmediği, hastaneye girmeyen ve ... Ltd. Şti. sahibi ...'e ait olduğu görülen KDV hariç 38.136,30 TL’lik 19/08/2005 tarihli ve 013678 numaralı faturada belirtilen malzemelerin bedelinin hastaneye girmiş gibi İş Bankası promosyonundan ödettirildiği iddiası ile ilgili olarak sanıklar ... ve ... hakkındaki zimmet isnatlarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve suça iştirak suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet,
g)16/12/2004 tarihinde gerçekleştirilen 2004/199092 sayılı ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanıklar ... ve ..., 10/05/2006 tarihinde gerçekleştirilen 2006/47483 ve 20/12/2006 tarihinde gerçekleştirilen 2006/186377 sayılı ihalelere fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan mahkumiyet,
ğ)2003-2004 yıllarında doğrudan temin usulüyle yapılan alımlara fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanık ... hakkındaki kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine,
h)Hayırsever vatandaşlardan alınan toplam 29.000 TL’lik bağışın hiçbir kayda alınmadan tutanaksız bir şekilde elden müteahhit olan sanık ...'e verildiği, keşif yapılmayıp yapılacak onarımların ve imalatların listesi müteahhide verilmeyerek paranın nereye gittiğinin belirsiz hale getirildiği, bu konuda ayrıca doğrudan temin yoluyla müteahhide hastanenin döner sermayesinden iki aşamada 15.000 TL ödeme yapılarak ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanık ... hakkındaki ihaleye fesat karıştırma isnadının icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet, sanıklar ... ve ... hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Sanık ... müdafin zamanaşımı nedeniyle verilen düşme hükmünü temyizde hukuki yararı bulunmadığından, vaki temyiz isteminin ve sanık ... müdafin verilen kararın mahiyetine nazaran yasal koşulları bulunmayan, keza sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ...'in tayin olunan ceza miktarları itibarıyla yasal koşulları bulunmayan duruşmalı inceleme istemlerinin CMUK'un 317 ve 318. maddeleri gereğince ayrı ayrı REDDİNE, sanıklar ... ve ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararların, CMK'nin 231/12. maddesi karşısında itiraza tabi olup, temyizi mümkün bulunmadığından, aynı Kanun'un 264. maddesi de gözetilerek sanık ... müdafin ve sanık ...'ın temyiz taleplerinin itiraz mahiyetinde kabulü ile mercince değerlendirilip gerekli kararın verilmesi mümkün görüldüğünden dosyanın bu yönden incelenmeksizin mahalline İADESİNE, başvurularının kapsamına göre incelemenin; sanıklar ..., ..., ... ve ..., sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafileri ile sanık ... ve müdafin bu sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla SINIRLI ve DURUŞMASIZ OLARAK yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
25/04/2007 tarihinde yapılan eforlu ekg cihazı ihalesi ile ilgili olarak sanık ... Ün, 23/02/2006 günü 21/b pazarlık usulüyle yapıldığı şeklinde evrak düzenlenen ancak daha önceden Saray Gıda İnşaat Tur. San. Tic. Ltd. Şti. sahibi ...’e yaptırıldığı iddia olunan acil binası ve ek bina çatı onarımı, acil girişi ile eski bina doğu ve batı girişlerine markiz ve kontrol üniteleri yapılması işine fesat karıştırdığı iddiası ile ilgili olarak sanık ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan açılan kamu davalarına ilişkin olarak hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, bu suçlardan mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-2006 yılı Ocak ayında İş Bankası Anamur Şubesi ile 4 yıllığına imzalanan protokolde hastaneye ve personele verilecek maddi unsurların belirtilmediği, hastaneye girmeyen ve Saray Gıda İnşaat Tur. San. Tic. Ltd. Şti. sahibi ...'e ait olduğu görülen KDV hariç 38.136,30 TL’lik 19/08/2005 tarihli ve 013678 numaralı faturada belirtilen malzemelerin bedelinin hastaneye girmiş gibi İş Bankası promosyonundan ödettirildiği iddiası ile ilgili olarak sanıklar ... ve ... hakkındaki zimmet isnatlarının hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma ve bu suça iştirak suçunu oluşturduğu kabulüyle verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık ... hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesi uyarınca 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kullanmasının yasaklanmasına karar verilmesi yerine memuriyet hak ve yetkisinin kullanılmasının yasaklanmasına hükmolunmak suretiyle sınırlı uygulama yapılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış, TCK'nin 53. maddesinin uygulanması ile ilgili olarak Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Hükümden önce 28/06/2014 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Yasa'nın 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin sanığa ihtarına karar verilmesi,
Ertelemenin yasal sonucu olmasından ötürü zorunlu olarak hükmedilmesi gereken ve bu nedenle de kazanılmış hakka konu olmayan denetim süresinin TCK'nin 51/3. maddesi hükmüne göre mahkum olunan ceza süresinden az olamayacağı gözetilmeden, 1 yıl 3 ay hapis cezası alan sanık ... hakkında denetim süresinin 1 yıl olarak tayini,
Kanuna aykırı, sanıklar müdafilerin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu cihetler yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasının VIII-A-4 ve VIII-B-5 bentlerinde yer alan "ve ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin" şeklindeki ibarelerin hüküm fıkrasından çıkarılması ve hüküm fıkrasının VIII-B-7 bendinde yer alan “1 yıl” ibaresinin “1 yıl 3 ay” şeklinde değiştirilmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-16/12/2004 tarihinde gerçekleştirilen 2004/199092 sayılı ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanık ..., 10/05/2006 tarihinde gerçekleştirilen 2006/47483 ve 20/12/2006 tarihinde gerçekleştirilen 2006/186377 sayılı ihalelere fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanıklar ..., ... ve ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan verilen mahkumiyet hükümleri ile hayırsever vatandaşlardan alınan toplam 29.000 TL’lik bağışın hiçbir kayda alınmadan tutanaksız bir şekilde elden müteahhit olan sanık ...'e verildiği, keşif yapılmayıp yapılacak onarımların ve imalatların listesi müteahhide verilmeyerek paranın nereye gittiğinin belirsiz hale getirildiği, bu konuda ayrıca doğrudan temin yoluyla müteahhide hastanenin döner sermayesinden iki aşamada 15.000 TL ödeme yapılarak ihaleye fesat karıştırıldığı iddiası ile ilgili olarak sanık ... hakkındaki ihaleye fesat karıştırma isnadının icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle verilen mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Hayırsever vatandaşlardan alınan toplam 29.000 TL’lik bağışa ilişkin isnadın sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesinde düzenlenen icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu, dava konusu ihaleler nedeniyle kurum zararı oluşmadığının anlaşılması karşısında, sanıklara isnat edilen ihaleye fesat karıştırma eylemlerinin sübutu halinde 5237 sayılı TCK'nin 235/3-b maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı ve bu suçların söz konusu maddelerde öngörülen cezalarının üst sınırları itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirtilen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihleri ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
3-Tüm sanıklar hakkında diğer isnatlar yönünden verilen mahkumiyet hükümlerine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34/1, 230/1 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, katılanı, Cumhuriyet savcısını ve herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtayın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler sonucunda mahkemenin ulaştığı kanaatin, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması kurallarına da uyulmak suretiyle iddianamede anlatılan her bir fiil yönünden suç vasfının ve sanıkların hukuki durumlarının ayrı ayrı takdir ve tayini gerektiği,
Diğer yandan, Dairemizce de kabul gören Ceza Genel Kurulunun 07/02/2006 tarihli ve 2005/11-119 Esas, 2006/15 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, önceden alınan hizmet için sonradan şeklen yapılan ihalenin hukuka aykırılığı ve ortada gerçek bir ihalenin bulunmaması nedeniyle ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşmayacağı, ihaleye fesat karıştırma suçunun oluşabilmesi için kanunlarda öngörülmüş ihale usullerinden biriyle usulüne uygun yapılmış ya da yapılacak bir ihale ve iş olmasının zorunlu olduğu, ihalenin şeklen yapılıp ihaleye konu işin daha önceden icra edildiğinin anlaşılması halinde, ihale komisyonu kararı öncesinde alım işlemlerini yapan, daha sonra buna ilişkin olarak mevzuata aykırı belge düzenleyerek fiili durumu hukukileştirmeye çalışan kamu görevlilerinin görev gereklerine aykırı hareket ederek alımın gerçekleştirildiği kişiye yarar sağladığının, ihaleye girme olanağı bulunan kişilerin bu olanaktan yoksun bırakılmaları suretiyle de onların mağduriyetine neden olduklarının, bu suretle görevi kötüye kullanma suçunun, işler yapılmadan üçüncü kişi lehine yarar sağlama kastıyla ödeme yapıldığının anlaşılması halinde, diğer koşulların da varlığı halinde zimmet suçunun, daha önce ödemeleri yapılmış işe veya alıma ilişkin yeniden belge düzenlenip ödeme yapılması halinde ise para görevin normal fonksiyonu gereği verilmiş olmadığından, koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunmayan kişiler yönünden yasal tevdi unsurunun gerçekleşmemesi nedeniyle kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği ve kamu kurumu zararına dolandırıcılık suçlarının işlendiğinin kabul edilmesi gerekeceği,
Ayrıca, 4734 sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca ihale sürecinin ihale yetkilisinin onayını müteakip sözleşmenin imzalandığı ana kadar devam ettiği, bu süreçteki eylemler yönünden 5237 sayılı TCK'nin 235. maddesinde sınırlı olarak sayılan ihaleye fesat karıştırma, sözleşmenin imzalanması ile başlayan süreçte ise 5237 sayılı TCK'nin 236. maddesinde sınırlı olarak sayılan edimin ifasına fesat karıştırma hallerinin değerlendirilmesi gerektiği, ilgili maddelerde ihaleye ve edimin ifasına fesat karıştırma hallerinin yasa koyucu tarafından tahdidi olarak sayılmış olduğu, sayılan seçimlik hareketlerin ya da faillik durumunun genişletilmesinin anılan Yasa'nın 2. maddesindeki kanunilik ilkesine aykırılık teşkil edeceği, madde metinleri gerekçesiyle birlikte incelendiğinde, TCK'nin 235. maddenin 2. fıkrasının "a" ve "b" bentlerinde sayılan hallerde ihale sürecinde görev alan ilgili görevlilerin, "d" bendinde belirtilen halde ise ihaleye katılan ya da katılmak isteyen kişilerin suçun faili olabileceği, 5237 sayılı TCK'nin 236. maddesinin 2. fıkrasının “a” ve “b” bentlerinde yüklenici konumundaki kişiler ve temsilcileri ile edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin, “c”, “d” ve “e” bentlerinde ise edimin ifası sürecinde görev alan ilgili kamu görevlilerinin suçun faili olabileceği, bu itibarla her iki suçun özel faillik niteliği taşıyan kimselerce işlenebileceğinde bir tereddüt bulunmadığı, 5237 sayılı TCK'nin 40/2. maddesine göre özgü suç niteliğinde olan bu suçlara iştirak eden diğer kişilerin azmettiren veya yardım eden olarak sorumlu tutulabilecekleri, suça konu işlerin kabul sürecinde görev almayan kamu görevlilerinin edimin ifasına fesat karıştırma suçunun faili olamayacakları, suça konu işlemlere katılmayan kişilerin sırf şirket ortağı olmaları nedeniyle mahkumiyetlerine karar verilemeyeceği nazara alınarak,
Yapım İşleri Muayene ve Kabul Yönetmeliğinin 3. maddesinin 1-2. fıkralarının "Geçici veya kesin kabul komisyonları, yetkili makam tarafından, biri başkan olmak üzere en az üç kişiden oluşturulur. İşin önemi ve özelliği dikkate alınarak komisyonun üye sayısı, toplam sayı tek olmak üzere yeteri kadar arttırılabilir. Bu komisyonlarda görevlendirilecek olanların tamamının teknik eleman olması zorunludur" ve Mal Alımları Denetim Muayene ve Kabul İşlemlerine Dair Yönetmeliğin 6. maddesinin 1. fıkrasının "Yetkili makam tarafından biri başkan, biri işin uzmanı olmak üzere en az üç veya daha fazla tek sayıda kişi ile yedek üyelerden oluşan muayene ve kabul komisyonları kurulur" hükümleri de gözetilerek;
Sahte olarak düzenlendiği iddia olunan tekliflere ilişkin kriminal inceleme yaptırılması, ihalelerin usulüne uygun olarak mı şekli olarak mı düzenlendiğinin tespiti, usulüne uygun şekilde düzenlenen ihalelere ilişkin sübutu kabul edilen ihaleye fesat karıştırma suçları yönünden 5237 sayılı TCK'nin 235/2. maddesinde sayılan hileli davranışlardan hangi veya hangilerinin somut olayda gerçekleştiği belirtilip atılı suçun ne şekilde oluştuğunun karar yerinde gerekçeleri ile birlikte gösterilmesi, edimin ifasına fesat karıştırma suçu bakımından muayene ve kabul ile görevlendirilen kişilerin yapılan işin uzmanı veya teknik eleman vasfında olup olmadıklarının tespiti ile bu nitelikleri taşıyan sanıkların kendi uzmanlık alanları nazara alınarak sorumluluklarının belirlenmesi, bu nitelikleri taşımayan sanıkların suç kastı ile hareket edip etmedikleri hususu üzerinde durulması, şeklen ihale evrakı düzenlendiği kabul edilen alımlar ile doğrudan teminle yapılan alımlar açısından kurum parasının mal edinilmesi kastı ile hareket edilip edilmediği, şirket ortağı olan sanıkların suça konu işlemlere katılıp katılmadıkları, haklarında mahkumiyet kararları verilen diğer sanıklar ile birlikte hareket ettiklerine dair delillerin nelerden ibaret olduğu denetime imkan verecek biçimde karar yerinde tartışılıp değerlendirilmek, sübutu kabul edilen her bir isnat yönünden oluşan kamu zararı ve mal edinme miktarları tespit edilmek, zimmet, dolandırıcılık ve görevi kötüye kullanma suçları üzerinde de durulmak suretiyle konumları ve savunmaları göz önünde bulundurularak her bir sanığın hukuki durumunun ayrı ayrı takdir ve tayin edilmesi gerekirken, eksik inceleme, yetersiz gerekçe ve yanılgılı değerlendirmeler sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
...Ltd. Şti. çalışanı olarak görev yaptıkları iddia olunan sanıklar ... ve ...'ın görev belgelerinin temini ile konumları, şahsi ve sosyal durumları nazara alınarak suç kastı ile hareket edip etmedikleri hususu üzerinde durulmak suretiyle hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeler sonucu mahkumiyetlerine karar verilmesi,
01/08/2007 tarihinde doğrudan temin usulüyle alınan 100 adet vypro mesh'in teslimi yapılmadığı halde yapılmış gösterilerek parasının ödendiği ve 19/09/2007 tarihli tutanak ile yükleniciye iade edilmiş gibi gösterildiği iddiaları ile ilgili olarak sanık ... hakkında kamu davası açılmadığı, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 18/02/2014 tarihli ve 2013/13-274 Esas, 2014/78 sayılı Kararında da belirtildiği üzere, CMK’nin 225. maddesinin “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir" hükmü karşısında, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılmasının, dolayısıyla davaya konu edilmeyen bir eylemden dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı gözetilmeden yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine hükmolunması,
Sanıklardan ...'nun 27/03/2017, ...'ın 01/01/2021 tarihlerinde hükümden sonra vefat ettikleri UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıtlarından anlaşıldığından, bu hususlar mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nin 64 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
Kabule göre de;
Sanıkların sübutu kabul edilen eylemlerinin aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde aynı mağdura karşı işlenmesi nedeniyle haklarında TCK'nin 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden ve suç kastlarının nasıl yenilendiği, fiillerinin neden bağımsız suç olarak kabul edildiği denetime imkan verecek şekilde gerekçeleriyle karar yerinde gösterilip tartışılmadan, ihaleye fesat karıştırma ve icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçlarından ayrı ayrı mahkumiyet hükümleri kurulmak suretiyle fazla cezalar tayini,
Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nin 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kamu görevlisi olan sanıklar hakkında TCK'nin 53/5. maddesinin uygulanması sırasında aynı Kanun'un 53/1-a madde-fıkra-bendindeki tüm hak ve yetkilerin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken, memuriyete ilişkin görevleri yapmaktan yasaklanmalarına karar verilerek sınırlı uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerin, sanıklar ..., ..., ... ve ...'nun, sanık ... ve müdafin
temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma kararının mahiyetine göre kararın CMUK'un 325. maddesi gereğince hakkında kurulan mahkumiyet hükümlerini temyiz etmeyen sanıklar ..., ... ve ...'a TEŞMİLİNE 16/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.