Esas No: 2020/2754
Karar No: 2022/8048
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2020/2754 Esas 2022/8048 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2020/2754 E. , 2022/8048 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma ve düzenleme
HÜKÜM : Beraat
Sanıklar hakkında “2010 takvim yılında sahte fatura kullanma” suçundan açılan kamu davasında; sanık ...’nın savunmasında; şirketteki görevinin iş geliştirme, şantiyelerin koordine edilmesi ve teknik konular olduğunu muhasebe ve finans bölümünü ...’ın idare ettiğini, sahte fatura kullanıldığına dair herhangi bir katkı ve bilgisinin olmadığını, sanık ... Kaya’nın savunmasında; şirkette alt yapı işlerinden sorumlu olduğunu faturalarla ilgisinin bulunmadığını, sanık ...’ın savunmasında; şirkette finans işlerinden sorumlu olduğunu söylemesine rağmen sahte fatura kullanılma olayı ile bir ilgisinin olmadığını beyan etmesi karşısında; Maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1)5271 sayılı CMK'nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının 16.04.2014 tarihli ve 2014/19636 Esas sayılı iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanıklar hakkında sadece "sahte fatura kullanma" suçundan kamu davası açıldığı, "sahte fatura düzenleme" suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, iddianame dışına çıkılarak "sahte fatura düzenleme" suçundan da beraat hükümleri kurulması,
2)Tüzel kişilerde vergi kanunları yönünden sorumluluğun 213 sayılı VUK’nin 10. ve 333. maddelerinde düzenlenerek aynı Kanun’un 359. ve 360. maddelerinde öngörülen cezaların bu fiilleri işleyenler hakkında hükmolunacağının öngörüldüğü, tüzel kişilerin birden fazla kanuni temsilci bulunup da suç, eylem ve fikir birliği içinde işlenmemiş ise sorumluluğun, cezanın şahsiliği ilkesine bağlı olarak temsil yetkisinin bölüşümündeki ağırlık ve sınırlara göre suçun şeklî sorumlusuna değil, ayrıntısını bilen ve oluşumunda rolü olan temsilciye ait olacağı gözetilerek, varsa iş bölümüne dair şirket esas sözleşmesi ve iş bölümüne ait kararlar getirtilip, olay tarihinde sanıkların şirketteki görev ve sorumluluklarının tespit edilmesi,
3)Suça konu faturaları düzenleyen ... Elekt.Oto.İnş.Nak.Taah.Ltd.Şti. hakkında tanzim edilen vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
4)Aynı mükellef hakkında ilgili takvim yılında sahte fatura düzenleme suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise dosyaların getirtilerek incelenmesi ve ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
5)Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; faturaları düzenleyen mükellefe ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler ile faturaları düzenleyen mükellefin yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
6)Faturaları düzenleyen şirket yetkilisinin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK'nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdikleri, sanıkları tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanıkların hukuki durumlarının belirlenmesi,
Suçun sübutu hâlinde; hükümden sonra 15.04.2022 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren, 7394 sayılı Kanun’un 4 ve 5. maddeleriyle, 213 sayılı Kanun'un 359 ve 367. maddelerinde değişiklik yapılmış olup aynı Kanun'un 6. maddesiyle, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'na eklenen geçici 34. maddenin 3. fıkrasındaki "Bu maddeyi ihdas eden Kanun'un yayımı tarihinde 359. madde kapsamına giren suçlardan dolayı temyiz veya istinaf kanun yolu incelemesinde bulunan dosyalardan, 359. maddede bu maddeyi ihdas eden Kanunla yapılan düzenlemeler nedeniyle lehe değerlendirme yapılması gereken dosyalar hakkında bozma kararı verilir" hükmü uyarınca, 5237 sayılı TCK'nin 7/2. maddesi de gözetilerek öncelikle lehe Kanun’un tespit edilip uygulama yapılması ve her iki Kanunla ilgili uygulamanın gerekçeleriyle birlikte denetime olanak verecek şekilde ayrıntılı olarak kararda gösterilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.