Esas No: 2021/9108
Karar No: 2022/7012
Karar Tarihi: 20.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9108 Esas 2022/7012 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9108 E. , 2022/7012 K.Özet:
Mahkeme kararı incelendiğinde, sanıkların görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetlerine yönelik temyiz itirazı değerlendirilmiştir. Sanıkların suçun ceza sınırının üst sınırına göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu ve bu sürenin mahkumiyet hükümleri ile inceleme günü arasında gerçekleştiği tespit edilmiştir. Bu sebeple hükümlerin bozulması, ancak sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, sanık ... hakkında benzer eylemleri nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmakta olduğu kamu davaları bulunması sebebiyle, eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı saptanmadan yazılı şekilde hüküm verilmesi nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Mahkeme kararında, TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlenen suçlarda 53/5. maddesi uyarınca adli para cezasının tamamen infazından sonra işlemek üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanması gerektiği belirtilmiştir. Ayrı
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
(Alanya 6. Asliye Ceza Mahkemesi)
(2013/73 Esas, 2014/106 Karar)
SUÇ : Görevi kötüye kullanma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanıkların üzerlerine atılı görevi kötüye kullanma suçunun 5237 sayılı TCK'nin 257/1. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırına göre aynı Kanun'un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 25/03/2014 tarihli mahkumiyet hükümleri ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
UYAP sisteminde yapılan sorgulamada; sanık ... hakkında benzer eylemleri nedeniyle görevi kötüye kullanma suçundan yargılanmakta olduğu kamu davaları bulunduğunun anlaşılması karşısında, aynı suçtan mevcut tüm davaların araştırılarak, derdest ise birleştirilmesinden, karara çıkmış ve kesinleşmiş ise onaylı örneklerinin getirtilerek incelenmesinden sonra suç ve iddianame tarihlerine göre eylemler arasında hukuki kesinti oluşup oluşmadığı ile zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının saptanması, sübuta eren suçlar açısından zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin belirlenmesi halinde, TCK'nin 3 ve 61. maddelerindeki yasal düzenlemeler gözetilerek, temel cezanın ve zincirleme suç nedeniyle yapılacak artırım oranının belirlenmesi, kesinleşen dava dosyalarından verilen cezanın mahsubu ile oluşursa aradaki fark kadar cezaya hükmedilmesi, hukuki kesintinin gerçekleşmesi halinde ise ayrı cezalar verilmesi gerektiği gözetilmeden eksik araştırma sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında, 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, adli para cezasının tamamen infazından sonra işlemek üzere, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Hükümden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa'nın 81. maddesi ile değişik 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi hükmüne aykırı olarak infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğinin ihtarına hükmolunması,
Her bir sanığın aleyhine hükmedilecek kendisi için yapılan yargılama giderinden ayrı ayrı sorumlu tutulması gerektiği gözetilmeden, mahkum olan sanıklardan eşit olarak tahsiline karar verilmek suretiyle CMK'nin 326/2. maddesine muhalefet edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 20/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.