Reşit olmayan mağdure ile rızası ile cinsel münasebette bulunma ve reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/3486 Esas 2014/4113 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/3486
Karar No: 2014/4113
Karar Tarihi: 27.03.2014

Reşit olmayan mağdure ile rızası ile cinsel münasebette bulunma ve reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/3486 Esas 2014/4113 Karar Sayılı İlamı

14. Ceza Dairesi         2014/3486 E.  ,  2014/4113 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Reşit olmayan mağdure ile rızası ile cinsel münasebette bulunma ve reşit olmayan mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoyma
    HÜKÜM : Beraat

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.12.2013 gün ve 2013/14-372 Esas, 2013/614 Karar sayılı ilamı ile Dairemizce verilen 15.10.2012 gün ve 2012/9172 Esas, 2013/9916 Karar sayılı bozma kararı kaldırılarak gönderilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Duruşmada şikâyetçi olan mağdure ve vekiline CMK.nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılmak isteyip istemedikleri sorulmamış ise de; CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar için kanun yolunun açık olduğu, suçtan zarar gören mağdurenin şikâyetçi olduğu, mağdure vekilinin de sanığın cezalandırılmasını isteyip, mahkemece verilen hükmü temyiz ederek açıkça katılma iradesini ortaya koyduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 17.12.2013 gün ve 2013/14-372 Esas, 2013/614 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdure ..."un davaya katılmasına ve zorunlu vekil Av. Tülay Kesbiç Uzun"un katılan vekili olarak kabul edilmesine karar verilerek gereği düşünüldü:

    Sanığa isnat olunan suçlara ilişkin 765 sayılı TCK.nın 416/son ve 430/2. maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırı itibarıyla aynı Kanunun 102/4. maddesine göre 5 yıllık asli zamanaşımına tâbi oldukları, sanığın sorgusunun yapıldığı 03.07.2007 tarihinden itibaren zamanaşımını kesen bir işlemin olmadığı, inceleme gününe kadar bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, 5237 sayılı TCK.nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilmek suretiyle hükümlerin CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK.nın 223/8. maddeleri uyarınca davaların zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 27.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Hemen Ara