Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/14320 Esas 2013/599 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14320
Karar No: 2013/599
Karar Tarihi: 15.01.2013

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/14320 Esas 2013/599 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı şirket ile yapılan sözleşme sonucu müvekkilinin yurtdışından tekstil malı getirttiği ancak davalının malı teslim almaktan kaçındığı için fatura bedelini ödemediği belirtilmiştir. Mali zararın yanı sıra müvekkilin ticari itibarının da zarar gördüğü iddia edilmiştir. Davalı ise davanın dayanağı olan sipariş formunda davacının adı bulunmadığını ve siparişte örnek talebinin yerine getirilmediğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davacı tarafça iddia edilen alacak talebinin kayıtlara göre ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay kararı, davacının iddialarının davalı şirketçe kabul edilmediği ve bağlayıcı bir sözleşme yapılmadığı yönünde gerekçelerle bir araştırma ve inceleme yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda herhangi bir kanun maddesi belirtilmemiştir.
19. Hukuk Dairesi         2012/14320 E.  ,  2013/599 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, davalı ile faks yoluyla 10.07.2009" da yapılan sipariş anlaşması sonucunda müvekkilinin yurtdışından tekstil malı getirttiğini, davalıyla yapılan tüm yazışmalara ve gönderilen ihtarnameye rağmen davalının gümrükteki malı teslim almaktan kaçınarak 23.07.2009 tarihli fatura bedelini ödemediğini, bahse konu malın bedeli ve gümrük masraflarının yanısıra, müvekkilinin malın teslim alınmasında yaşanan sıkıntı nedeniyle yurtdışındaki şirketler nezdinde ticari itibar kaybına uğradığını, sözleşmenin ifa edilmemesinin yanısıra sözleşme öncesi görüşmelerden doğan sorumluluk(culpa in contrahendo) gereği de davalının sorumlu olduğunu belirterek, ödenmeyen malın sipariş bedeli olan 20.314,89 Euronun şimdilik 1.279 Euroluk kısmı ile sipariş ve gümrük masrafları nedeniyle 2.000-TL" nin, maddi ve manevi zararlar nedeniyle de 2.000-TL"nin ihtarname tarihi olan 25.08.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, dava konusu edilen 10/07/2009 tarihli siparişin davacı tarafa verilmeyip, davadışı üçüncü bir şahsa verildiğini, davanın dayanağı olan sipariş formunda davacının adı bulunmadığı gibi, siparişte örnek istenmesine rağmen gönderilmediğinden, malların zamanında teslim edilmediğinden ve sipariş formunun şirkette yetkilisi kişiler tarafından imzalanmaması nedeniyle siparişin geçersiz olduğunu, ayrıca davacının teslim ettiği bir malın da bulunmadığını, davacıyla aralarında bir ticari ilişki olmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, basiretli bir tacirin alacağını dayanak ettiği belgeler ile alacağın doğmasına sebep olan malın karşı tarafa teslimini usulüne uygun ispatlaması ve faturalandırması gerektiği, davacı tarafça dava dilekçesinde talep edilen alacak iddiasının defter ve kayıtlarına göre ispatlanamamış olduğu belirtilerek, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Uyuşmazlık taraflar arasında akdi ilişki kurulup kurulmadığı ve akit öncesi işlemler nedeniyle davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasındadır. Dosyaya sunulan faks ...lerinden davalının davadışı ... isimli bir kişiye sipariş faksı gönderdiği, davacının iddiasına göre adı geçen ..."ın davacı şirketin yetkilisi olduğunun belirtildiği, daha sonra davacı şirket tarafından düzenlenen proforma faturasının 13.07.2009 tarihinde faks yoluyla gönderildiği ve ... isimli kişi tarafından aynı tarihte teyit edilerek imzalandığı görülmüştür. Davacı taraf, proforma fatura altında imzası bulunan ..."in davacı şirket çalışanı olduğunu iddia etmektedir. Bu durumda mahkemece, proforma faturayı imzalayan ... isimli kişinin davalı şirket yetkilisi olup olmadığı hususunda araştırma ve inceleme yapılarak bu şahsın proforma faturayı teyit ederek imzalamasının şirket yönünden bağlayıcılığı üzerinde durulup gerektiğinde önceki raporlar arasındaki çelişkinin de giderilmesi bakımından yeni bir bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp deliller hepbirlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara