Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/3027 Esas 2022/7123 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3027
Karar No: 2022/7123
Karar Tarihi: 21.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/3027 Esas 2022/7123 Karar Sayılı İlamı

5. Ceza Dairesi         2019/3027 E.  ,  2022/7123 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Rüşvet alma ve rüşvet verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Sanıklar müdafilerin sonuç ceza miktarı itibarıyla koşulları bulunmayan duruşma istemlerinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK'un 318. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE ve incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    1-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
    Sanık ...'ın suç tarihinde Şanlıurfa ... İl Müdürlüğünde memur olup, endeks okuma, enerji kesme ve bağlama işlerinde görevli olduğu, diğer sanık ...'ın ise 11592905 seri numaralı sayaç ile elektrik kullandığı, ...'ın fazla endeksle yüklü miktarda 12.500 TL fatura gelmesi nedeniyle diğer sanık ile iletişim kurması üzerine ...'ın, ...'a "mühür işlemini hallederim, seni temiz çıkartırım bunun karşılığında 1.000 TL isterim" dediği ve ...'ın da ...'a 1.000 TL verdiği kabul edilen somut olayda; sanık ...'a isnat olunan elektrik hırsızlığı suçuna ilişkin eylemin karşılıksız yararlanma suçu kapsamında kaldığı kabul edilerek verilen beraat hükmünün aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle kesinleştiği, 5237 sayılı TCK'nin, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikten önceki rüşveti tanımlayan 252/3. maddesinde "Rüşvet, bir kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı olarak bir işi yapması veya yapmaması için kişiyle vardığı anlaşma çerçevesinde bir yarar sağlamasıdır" denilerek sadece nitelikli rüşvete yer verildiği, kamu görevlisinin yapması gereken işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanmasının veya kişilerin bu şekildeki iş için kamu görevlisine çıkar temin etmelerinin rüşvet tanımından çıkarıldığı, eylemin, görevin gereklerine aykırı olarak bir işin yapılması veya yapılmaması için menfaat temin edilmesi durumunda rüşvet, kamu görevlisinin yapması gereken bir işi yapması ya da yapmaması gereken işi yapmaması için yarar sağlanması durumunda ise 6352 sayılı Yasa'dan önceki haliyle 5237 sayılı TCK'nin 257/3. maddesinde düzenlenen "görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama" suçunu oluşturacağı, kamu görevlisi olmayan diğer kişilerin ise özgü suç niteliğindeki bu görevi kötüye kullanma suçuna TCK'nin 40/2. maddesi uyarınca azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak edecekleri nazara alındığında, sanık hakkında karşılıksız yararlanma suçundan verilen beraat hükmünün aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle kesinleştiği anlaşıldığından sanığın meşru zeminde bulunduğunun kabulü gerekeceği,
    Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; kamu görevlisi olan sanığa yüklenen rüşvet alma isnadının suç tarihinde yürürlükte olan ve sanık lehine bulunan 5237 sayılı TCK'nin mülga 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama, kamu görevlisi olmayan sanığa yüklenen rüşvet verme eyleminin ise TCK'nin 40/2. maddesi uyarınca özgü suç niteliğindeki bu suça azmettirme veya yardım etme suçlarını oluşturacağı, bu suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirlenen 8 yıllık asli ve 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 18/08/2007 ile inceleme günü arasında ilaveli dava zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince sanık ... hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
    2-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün temyiz incelemesinde ise;
    Sanık ...’ın hükümden sonra 05/01/2022 tarihinde öldüğü UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu husus mahallinde araştırılarak sonucuna göre 5237 sayılı TCK'nin 64 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri uyarınca bir karar verilmesi lüzumu,
    Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 21/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara