Esas No: 2021/9100
Karar No: 2022/7136
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9100 Esas 2022/7136 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9100 E. , 2022/7136 K.Özet:
Mahkeme, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verdi. Ancak, sanığın suçunun kül halinde icrai davranışla değil, ihmali davranışla gerçekleştiği ve hakkında TCK'nın 257/2. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği gözetilmeden, aynı kanunun 257/1. maddesi uyarınca hüküm kurulduğu belirtildi. Bunun yanı sıra, sanığın ceza miktarının belirlenmesi aşamasında ilgili kanun maddelerinde belirtilen verilere dayanılmadan sadece yasadaki ifadelerin tekrar edildiği ve cezanın alt sınırdan uzaklaştırılarak belirlendiği tespit edildi. Bu sebeple, hüküm kanuna aykırı olarak bozuldu. Kararda, TCK'nın 257/1. ve 257/2. maddeleri, ayrıca TCK'nın 53/1-e ve 53/5. maddeleri ile TCK'nın 61. maddesi üzerinde de duruldu.
"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Görevi kötüye kullanma ve hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
HÜKÜM : Sanığın eyleminin kül halinde icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanığın eyleminin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu ve hakkında TCK'nın 257/2. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, aynı Kanun'un 257/1. maddesi uyarınca icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçundan hüküm kurulması,
Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-e maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen ve adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verilen sanık hakkında, 53/5. maddesi gereğince, ayrıca, hükümde belirtilen gün sayısının yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Kabule göre de;
TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken söz konusu maddenin 1. fıkrasında yedi bent halinde sayılan hususlarla aynı Kanun'un 3/1. maddesindeki "Suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur" şeklindeki yasal düzenlemeler ile dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar birlikte ve isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek şekilde ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle ilgili kanun maddesindeki cezanın alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması, temel cezanın hak ve nesafete uygun bir şekilde tayin edilmesi gerekirken, belirtilen ilkelere ve TCK'nın 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı olarak hangi somut verilere dayanıldığı da gösterilmeden, yasadaki ifadelerin aynen tekrarı sonucu temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi,
Kanuna aykırı, katılan ile sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 21/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.