Esas No: 2019/9497
Karar No: 2022/8041
Karar Tarihi: 11.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/9497 Esas 2022/8041 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/9497 E. , 2022/8041 K.Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi, sanıkların vergi ödeme yükümlülüğünden kurtulmak için düşük bedelli kira sözleşmesi düzenlemeleri nedeniyle özel belgede sahtecilik suçu işlediği iddiasıyla yargılandığı davada, sadece \"belgenin sahte düzenlenmesi\" eylemine yer verildiği için sanıkların fikri sahtecilikten yargılanması gerektiği belirtilerek, yüklenen suçun yasal unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi yasaya aykırı bulunmuştur. Sanık ... hakkında ise ölümü nedeniyle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddelerine göre, adli para cezasının hapse çevrilmeden önce ihtar edilmesi gerektiği ve TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi iptaliyle birlikte yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri ise Türk Ceza Kanunu'nun 207. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi, 5275 sayılı Kanun'un 106/3. maddesi, 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesi, ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesidir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Özel belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A)Sanıklar ... ve ... hakkında kurulan hükümlere ilişkin temyiz incelemesinde;
1)Türk Ceza Kanunu'nun 207. maddesinde yer alan özel belgede sahtecilik suçunda, gerçeğe aykırı belge düzenleme olarak tanımlanan içerik (fikri) sahteciliğine yer verilmemiş, yalnızca, "belgeyi sahte düzenleme" hareketine yer verilmiştir. İçerik sahteciliğinde belgeyi düzenleyen olarak görülen kişi gerçek olduğu halde, belgenin içeriği gerçeğe aykırıdır. Maddede sadece taklit suretiyle sahte belge düzenleme veya gerçek bir belgede ekleme veya çıkarma suretiyle sahtecilik, başka bir deyişle maddi sahtecilik eylemlerine yer verilmiştir. Maddenin gerekçesinde belgenin sahte olarak düzenleme hareketi açıklanırken; "özel belge esasında mevcut olmadığı halde, mevcutmuş gibi sahte üretilmektedir" ifadesiyle de eylemin maddi sahteciliği kapsadığı belirtilmiştir.
Sanıkların, vergi ödeme yükümlülüğünden kurtulmak için düşük bedelli kira sözleşmesi düzenledikleri, bu şekilde özel belgede sahtecilik suçunu işledikleri iddia ve kabul edilen somut olayda; sanıkların eylemlerinin fikri sahtecilik olarak kabul edilmesi gerektiği, Türk Ceza Kanununda özel belgede sahtecilik suçunda fikri sahteciliğin cezalandırıldığına dair düzenleme bulunmaması nedeniyle yüklenen suçun yasal unsurları oluşmadığı gözetilmeden, sanıkların beraatleri yerine mahkumiyetlerine karar verilmesi yasaya aykırı,
2)Kabule göre ;
a) Sanıklar hakkında hükmolunan adli para cezasının ödenmemesi halinde uygulanacak olan 5275 sayılı Kanun’un 106/3. maddesinde, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 6545 sayılı Kanun'un 81. maddesiyle yapılan değişiklik gözetilmeden, ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrileceğine ilişkin ihtarat yapılması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
B)Sanık ... hakkında kurulan hükme ilişkin temyiz incelemesinde;
Sanığın UYAP aracılığıyla MERNİS üzerinden ulaşılan nüfus kaydına göre hükümden sonra 11.05.2018 tarihinde öldüğü belirlendiğinden, bu durumun kesin olarak tespiti halinde 5237 sayılı TCK’nin 64/1 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca kamu davasının düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafisi ile sanıklar ... ve ...'ın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, 11.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.