Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/16019 Esas 2022/7391 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/16019
Karar No: 2022/7391
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/16019 Esas 2022/7391 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sağlık Bakanlığı'nın suçtan zarar gördüğü bir rüşvet ve irtikap davasında, sanığın görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyetine karar verildi. Ancak, yapılan incelemede suçun zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu tespit edilerek hüküm bozuldu ve sanık hakkındaki kamu davaları zamanaşımı sebebiyle düştü. Kararda, suçun oluşumunu düzenleyen kanun maddeleri de belirtilerek açıklandı. Suçun kanunda belirlenen cezasının üst sınırı itibarıyla 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlemin mahkumiyet hükmü olduğu ve bu sürede dolmasından dolayı hüküm bozulduğu belirtildi. Kararda ayrıca, sanık hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı sebebiyle düşmesine karar verildiği ifade edildi.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'un 257/3. maddesi (görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçu)
- 5237 sayılı TCK'nin 66/1-e maddesi (8 yıllık asli dava zamanaşımı süresi)
- 5237 sayılı TCK'nin 7/2 maddesi (zamanaşımı yasağı)
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi (asli dava zamanaşımı süresi)
- CMUK'un 321. maddesi (hükümlerin bozulması)
- 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddesi (zamanaşımı sebebiyle dava düşmesi)
5. Ceza Dairesi         2021/16019 E.  ,  2022/7391 K.

    "İçtihat Metni"

    İNCELENEN KARARIN;
    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇTAN ZARAR GÖREN : Sağlık Bakanlığı
    SUÇ : Rüşvet alma, icbar suretiyle irtikap (iki kez)
    HÜKÜM : Eylemlerin icrai davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
    EK TEBLİĞNAMEDEKİ DÜŞÜNCE : Bozma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Suçtan zarar gören Sağlık Bakanlığının CMK'nin 260/1. maddesi hükmü uyarınca temyiz hakkı bulunduğu ve ek tebliğnamede ismine yer verilen ... hakkında bir temyiz bulunmadığı gözetilerek yapılan incelemede;
    Sanığın oluşa uygun olarak sübutu kabul edilen eylemlerinin suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 5237 sayılı TCK'nin 257/3. maddesinde düzenlenen görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturduğu ve bu suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e maddesinde belirtilen 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 09/10/2013 tarihli mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında bu sürenin dolduğu anlaşıldığından hükmün 5237 sayılı TCK'nin 7/2 ile 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davalarının aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE 23/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara