Esas No: 2012/16253
Karar No: 2013/492
Karar Tarihi: 14.01.2013
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2012/16253 Esas 2013/492 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı banka ile diğer davalılar müşterek borçlu ve müteselsil kefil olmuşlar ve davacı banka tarafından düzenlenen bir kredi sözleşmesi imzalanmıştır. Borç ödenmeyince icra takibi başlatılmış, davalılar itiraz etmiştir. Davacı banka dava açarak itirazın iptalini ve icra inkar tazminatı talep etmiştir. Mahkeme, borç tutarını hesaplayarak davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Ancak mahkemece hesaba katılan faizlerde hukuka aykırılık tespit edilmiştir ve hüküm davalı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri: 3095 sayılı Kanunun 3. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile asıl borçlu ... arasında, diğer davalılar ... ve ..."in müşterek borçlu ve müteselsil kefil oldukları, 30.05.2007 tarihli 786 nolu kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalı şirketin kredi kullandığını, bu kredi nedeniyle 6.137,49 TL borçlu olduğunu, bu borcun ödenmeyip muaccel hale geldiğini ve kat edildiğini, borcun ödenmesi için borçlulara ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen ödeme yapılmaması üzerine, davalılar aleyhine ...İcra Müdürlüğü"nün 2011/1733 esas sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazları üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamını ve %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı ... vekili, hesaptaki en son işlem tarihinin 20.04.2009 olduğunu, hesabın bu tarihten sonra hiç işlem görmediğini, davacı bankanın tek taraflı olarak hesabı açık tuttuğunu, hesaptan vergiler işlettiğini ve istediğini, bankanın sözleşmede aksine hüküm yoksa takvim yılının son günü itibariyle hesabı kapatması gerektiğini, ayrıca bilançonun gönderilmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılara dava dilekçesi tebliğ olunmuş, ancak davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamışlardır.
Mahkemece, muhasebeci bilirkişinin raporuna göre, davacının davalıya gönderdiği ... Noterliği"nin 10.12.2010 tarihli ... yevmiye nolu "hesabın kat edildiği ve borcun ödenmesine ilişkin ihtarnamenin" borçlunun bankadaki bildirdiği son adresine tebliğe çıkarıldığı, 05.01.2010 tarihinde ihtarnamenin tebliğ edilemeyerek geri döndüğü, ihtarnamede belirtilen 5 günlük ödemenin sonunda temerrüdün oluştuğu, temerrüt tarihi itibariyle davalıların bankaya 6.217,41 TL"lik borcunun bulunduğu, temerrüt tarihinden icra takibinin yapıldığı 16.02.2011 tarihine kadar da 460,09 TL faiz, 20,00 TL BSMV olmak üzere 6.700,00 TL borcun bulunduğu, davacının takip tarihi itibariyle alacağının 6.890,63 TL olduğu, davacı ... nin kredi müşterisi, diğer davalıların da müşterek müteselsil kefil olduğu, asıl borçlu ile birlikte borçtan sorumlu bulundukları, davacının takibe koyduğu miktarın 6.765,84 TL olduğu, bu miktarın içinde 190,13 TL ihtarname masrafından bahsedildiği, buna ilişkin belgenin dosyaya ibraz edilmediği, davacının talebinin bilirkişi tarafından hesaplanan miktarın altında olduğu gerekçesiyle, davanın 6.575.71 TL üzerinden kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine, alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, mahkeme kararı süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı banka, 16/02/2011 tarihinde takibe geçmiş ve 6.575,71 TL alacak talebinde bulunmuştur. Alacaklı bankanın hesabın kat edildiği tarihte asıl alacağının 6.126,28 TL olduğu, borçlunun temerrüde düştüğü tarihte ise alacağının 6.217,41 TL olduğu bilirkişi incelemesi sonucu saptanmıştır. Hesabın kat edildiği tarihten temerrüt tarihine kadar işleyen faiz akdi faiz olup, bu faize temerrüt faizi yürütülmesinde usul ve yasaya aykırılık yoksa da, temerrüt tarihinde tespit edilen alacak miktarı ile takip tarihinde tespit edilen alacak miktarı arasındaki fark temerrüt faizi olup, bu faize temerrüt faizi yürütülmesine olanak verecek şekilde hüküm kurulması 3095 sayılı Kanun"un 3. maddesine aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bendde açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde açıklanan nedenlerle hükmün davalı ... yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.