Esas No: 2021/13312
Karar No: 2022/8350
Karar Tarihi: 12.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/13312 Esas 2022/8350 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/13312 E. , 2022/8350 K.Özet:
Sanık, bir şirketten aldığı malzeme karşılığında Yapı Kredi Bankası'na sahte bir çek vererek dolandırıcılık ve sahtecilik suçlarını işlemiş. UYAP sorgulamasında sanığın başka bir şirkete ve başka bir bankaya da sahte çek verdiği ortaya çıkmış. Ancak, sanığın eylemleri ayrı suçlar mı yoksa zincirleme suç mu oluşturduğu değerlendirilmesi gerekiyor ve diğer dava dosyalarının incelenmesi gerekiyor. Ayrıca, TCK'nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiği için yeniden değerlendirilmesi gerekiyor. Karar, BOZULUYOR ve kazanılmış hak korunuyor.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi
- 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi
- 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi
- 326. madde
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Bilişim sistemlerinin banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1)Sanığın, katılan ...'in yetkilisi olduğu .......Ltd.Şti.nden aldığı malzeme karşılığında suça konu Yapı Kredi Bankası'na ait 30.04.2014 keşide tarih ve 30.000.TL bedelli sahte çeki vermek suretiyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; UYAP sorgulamasında sanığın, katılan şirkete verdiği başkaca çekler nedeniyle nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından açılan kamu davalarının bulunduğu, aynı şirkete, T.İş Bankası ... şubesine ait 25.01.2014 keşide tarih ve 27.000.TL bedelli sahte çek verdiği iddiasıyla açılan ve hakkında mahkumiyet kararı verilen Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 2015/18 Esas ve 2015/205 Karar sayılı dosyasının, Dairemizin 2021/20322 Esas sırasında incelemede hazır olduğunun anlaşılması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmesi ve mükerrer yargılama yapılmaması açısından, sanığın eylemlerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suçu mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, sanık hakkında katılanlara yönelik eylemleri nedeniyle açılan davaların tespit edilmesi, dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, aynı eylemler nedeniyle açılmış dava veya verilmiş hüküm olup olmadığının belirlenmesi; farklı eylemler nedeniyle dava açılmasına rağmen aralarında zincirleme suç ilişkisinin bulunması halinde ise, mümkünse davaların birleştirilmesi, birleştirme olanağının bulunmaması durumunda bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dava dosyasına intikal ettirilmesi, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığı tartışılarak, kesinleşmiş hükmün zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15/03/2016 tarih, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan, eksik inceleme ve değerlendirme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
2)Kabule göre de;5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesi gerekliliği,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, aynı Kanun'un 326/son maddesi gereğince kazanılmış hakkın korunmasına, 12.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.