19. Hukuk Dairesi 2012/13611 E. , 2013/467 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili; davalı şirket tarafından müvekkili hakkında başlatılan icra takibine dayanak yapılan 6 adet senedin hiçbirinde müvekkilinin imzasının bulunmadığını,bahse konu senetlerin dava dışı bir şirket tarafından davalı şirkete keşide edilerek verildiğini, imzaların da dava dışı şirket yetkilisine ait olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete şahsi borcunun da olmadığını belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve davalı şirket hakkında kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının başvurusu üzerine kendisine acentelik sözleşmesi gönderildiğini, davacının acentelik sözleşmesine dayanarak tahsil ettiği primleri müvekkili şirkete aktarmaması nedeniyle davacı ve acenta sözleşmesinin tarafı olan şirket aleyhine cezai ve hukuki işlemler başlatıldığını, davacının savcılıkta alınan beyanında davalı şirketin acenteliğini yaptığını ve borcuna karşılık senet düzenleyerek şirket çalışanı ... imzasıyla davalı şirkete verdiğini ikrar ettiğini belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu senetlerde aval veren sıfatıyla atılan imzanın dava dışı ... isimli şahsa ait olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, davalı tarafından ibraz edilen bir kısım belgelerde davacının şirket ortağı gibi hareket ettiği görülmekte ise de resmi olarak şirket ortağı olmadığına göre borçtan mesul tutulamayacağı, takipten sonra dava konusu işyerinde yapılan fiili haciz sırasında davacı borcu kabul ederek taahhütte bulunmuş ise de icra tehdidi altında alınan bu beyanın davacı bakımından borç ikrarı niteliğinde sayılamayacağı, bunun yanında davalı ile acenta arasında bir sözleşme olması, davacının eski ortak olması ve dosyadaki birtakım beyanlarına göre davacı hakkında icra takibi yapılması nedeniyle davalının kötüniyetli kabul edilemeyeceği gerekçesiyle davanın kabulüne ancak davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 14.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.