MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı
HÜKÜM : Mahkûmiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesinde;
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine göre suça sürüklenen çocuk hakkında sosyal inceleme raporu alınmadan karar verilmiş ise de; TCK.nın 31/2. maddesine göre işlediği suçun hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneği yönünden nihai değerlendirmenin mahkeme hakimine ait olup, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1-son cümle uyarınca raporların sadece mahkemenin takdirinde göz önünde bulundurulacak olması, suça sürüklenen çocuğun artık 18 yaşını doldurmuş bulunması ve ayrıca Edremit Devlet Hastanesince verilen 23.09.2008 tarihli farik ve mümeyyizlik raporunun bulunması karşısında, yeniden sosyal hizmet uzmanından rapor alınması yönündeki tebliğnamedeki bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığa ceza tayin edilirken doğrudan 103/2. maddesinden hüküm kurulması yerine aşamalı olarak önce 103/1-a maddesi sonra 103/2. maddesince ceza tayini sonuca etkili görülmediğinden, sanığın mağdureye yönelik eylemlerinin değişik zamanlarda birden fazla gerçekleştiğinin anlaşılmasına karşın cezanın TCK.nın 43. maddesine göre artırılması gerektiğinin düşünülmemesi karşı temyiz olmadığından, mağdure dinlenirken yanında CMK.nın 236/3. maddesine aykırı olarak psikoloji, psikiyatri, tıp veya eğitim alanında uzman bir kişi
bulundurulmaması ise; inceleme tarihi itibarıyla mağdure 18 yaşını tamamlamış olup telafisi mümkün olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş sübutu kabul olunan fiilin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık ... hakkındaki hükmün incelenmesine gelince;
Mağdure beyanlarına, sanık savunmalarına ve tüm dosya içeriğine göre, mağdurenin, sanığın haberi olmaksızın sanık ... ile kaçarak rızası ile cinsel ilişkiye girdiği, sanığın fiili durumu kabullenip mağdure ile Yunus"un birlikte yaşamalarına izin vermesi şeklinde gerçekleşen olayda, kırsal bölgelerdeki örf adet kurallarına ve olayın oluş ve ortaya çıkış şeklindeki zaruret hali dikkate alındığında, sanığın suç işleme kastının bulunmadığı gözetilmeden, atılı suçtan beraati yerine, mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.