Esas No: 2021/19915
Karar No: 2022/6299
Karar Tarihi: 16.05.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/19915 Esas 2022/6299 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2021/19915 E. , 2022/6299 K.Özet:
Diyarbakır 10. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, sanığın uyuşturucu madde bulundurma suçundan mahkumiyet kararı verildi. Ancak, kararın sanığın bildirdiği adres yerine MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereği tebliğ edildiği dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararları CMK'nın 231. maddesinin 12. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi olduğundan dosyanın mahalline iadesine karar verilmiştir.
İlgili Kanun Maddeleri:
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. maddesi ve fıkrası
- Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi
- Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 maddeleri
- Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi
- CMK'nın 231. maddesinin 12. fıkrası
"İçtihat Metni"
Mahkeme : DİYARBAKIR 10. Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/2. madde ve fıkrasının, “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.” hükmü ile gerçek kişilere yapılacak tebligat ile ilgili olarak iki aşamalı bir yöntem benimsenmiş olması karşısında, öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise MERNİS adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, aynı Kanun'un 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, mercii tarafından tebligata Tebligat Kanunu'nun 23/1-8 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği gözetilmeksizin, sanığın yokluğunda verilen 10/05/2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının sanığın bildirdiği adres yerine MERNİS adresine doğrudan Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi gereği tebliğ edildiği dolayısıyla tebligatın usulsüz olduğu ve bu nedenle kararın da usulsüz olarak kesinleştirildiği dolayısıyla bu kararın kesinleşmediği, buna bağlı olarak da sanığa verilen 07/10/2020 tarihli mahkûmiyet kararının hukuki değerden yoksun olduğu anlaşılmakla, sanığın temyiz dilekçesinin, 10/05/2016 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının CMK'nın 231. maddesinin 12. fıkrası gereğince itiraz kanun yoluna tabi bulunması nedeniyle, dosyanın incelenmeksizin mahalline İADESİNE, 16.05.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.