Esas No: 2014/2520
Karar No: 2014/3879
Karar Tarihi: 25.03.2014
Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2014/2520 Esas 2014/3879 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : KYB - 2014/52638
Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 17.09.2013 tarihli ve 2013/1025 değişik iş sayılı içtima kararı ile 7 yıl 24 ay 22 gün hapis cezasına hükümlü S.. Y.."ün bu cezasının infazı sırasında, hükümlünün 18 yaşından küçük olduğu dönemde tutuklu kaldığı sürenin 1 gün 2 gün olarak sayılmak suretiyle koşullu salıverilmesine karar verilmesi talebi üzerine, koşullu salıverme süresi henüz dolmadığından bu konuda bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 03.10.2013 tarihli ve 2013/1065 Değişik İş sayılı Kararına yönelik itirazın reddine dair Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.11.2013 tarihli ve 2013/1304 Değişik iş sayılı Kararını kapsayan dosya incelendi;
Dosya kapsamına göre, hükümlü hakkında infaz edilen içtima kararına konu cezaların, adı geçen hükümlü ile birlikte birden fazla sanığın mahkûm olduğu Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2011 tarihli ve 2011/110-162 sayılı kararında yer alan; tek bir yağma suçundan 1 yıl 8 ay, zincirleme cinsel istismar ve hürriyeti tahdit suçlarından ise 5 yıl 10 ay ve 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezaları olduğu, anılan karar başlığında suç tarihlerinin “19.11.2007 ve öncesi (Haziran 2006-Kasım 2007 arası)” olarak gösterildiği, ancak gerekçe kısmında adı geçen hükümlünün yağma suçunu 2006 yılı yaz aylarında işlemiş olduğunun kabul edildiği, cinsel istismar ve hürriyeti tahdit suçları yönünden ise bir belirleme yapılmadığı, ancak yağma suçunu cinsel ilişki fotoğraflarını herkese gösterme tehdidi ile mağduru korkutarak işlediği şeklinde bir kabule yer verilerek cinsel istismar ve hürriyeti tahdit suçlarının 2006 yılı yaz aylarında işlenmiş olduğu kabul edilen yağma suçundan önce işlendiği sonucuna varıldığı, hükümlünün 24.08.1993 doğumlu olup, suç tarihi olarak kabul edilen 19.11.2007 ve öncesi dönemde 15 yaşından küçük olduğu, 20.11.2007 tarihinde tutuklandığı, 14.07.2011 tarihinde tahliye edildiği, buna göre hükümlünün tutukluk süresi henüz 15 yaşını doldurmadığı dönemde başladığı ve 20.11.2007-24.08.2008 tarihleri arasında 15 yaşından küçük olarak, 24.08.2008-14.07.2011 tarihleri arasında ise 18 yaşından küçük olarak tutuklu kaldığı, toplam tutukluluk süresinin tamamını 18 yaşından küçük olduğu dönemde geçirdiği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/5. maddesinde “Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.” şeklinde düzenleme yer aldığı, ancak bu maddenin 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile değişmeden önceki halinde hükümlülerin 18 yaşına kadar geçen sürelerinin bir gün iki sayılmak suretiyle hesap edileceğinin yer aldığı, bu durumda değişiklikten önceki düzenlemenin hükümlü lehine olduğu, infaza konu kararda gerekçe kısmında yağma suçu açısından suç tarihi olarak kabul edilen 2006 yılı yaz aylarında henüz 5560 sayılı Kanun yürürlükte olmadığından suç tarihi itibari ile hükümlünün lehine olan 18 yaşına kadarki sürenin bir gün iki gün olarak sayılması şeklindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği, kaldı ki suç tarihleri 19.12.2006 tarihinden sonra kabul edilse bile hükümlünün hali hazırda 15 yaşından küçük olduğu dönemde ceza infaz kurumunda geçirdiği sürelerin 1 günü 2 gün sayılarak hesaplanması gerektiği, aynı konuya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 13.04.2011 tarihli ve 2010/6877 Esas, 2011/2311 sayılı Kararında da belirtildiği üzere koşullu salıverme süresine ilişkin hesaplamalarda 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7/3. maddesi uyarınca lehe uygulama yapılması gerektiği cihetle, hükümlünün suç tarihlerinin tereddüde yer vermeyecek şekilde tespit edilip hükümlünün lehine olan düzenlemenin uygulanması gerektiği gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. Maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü 05.02.2014 gün ve 94660652-105-45-1009-2014/2817/8762 sayılı Kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığından tebliğname ile Dairemize ihbar ve dava evrakı tevdii kılınmakla gereği düşünüldü:
Hükümlünün infaz edilen içtima kararına konu mahkûmiyetlerinin Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 14.07.2011 tarihli ve 2011/110 Esas, 2011/162 sayılı Kararıyla verilen yağma suçundan 1 yıl 8 ay, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan 5 yıl 10 ay ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezalarına ilişkin hükümlülüklerinin olduğu, anılan karar başlığında suç tarihlerinin “19.11.2007 ve öncesi (Haziran 2006-Kasım 2007 arası)” olarak gösterilmesine rağmen, gerekçe kısmında adı geçen hükümlünün yağma suçunu 2006 yılı yaz aylarında işlemiş olduğunun kabul edildiği, çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının suç tarihleri hususunda ise, kesin bir tespit yapılmadığı, ancak yağma suçunu cinsel ilişki fotoğraflarını herkese gösterme tehdidi ile mağduru korkutarak işlediği şeklinde bir kabule yer verilerek çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarının 2006 yılı yaz aylarında işlenmiş olduğu kabul edilen yağma suçundan önce işlendiği sonucuna varıldığı, dolayısıyla karar içeriğinde suç tarihlerinin 2006 yılı Yaz ayları ve öncesi olarak kabul edildiği, hükümlünün 24.08.1993 doğumlu olup, suç tarihlerinde 15 yaşından küçük olduğu, 20.11.2007 tarihinde tutuklandığı, 14.07.2011 tarihinde tahliye edildiği, buna göre hükümlünün tutukluk süresi henüz 15 yaşını doldurmadığı dönemde başladığı ve 20.11.2007-24.08.2008 tarihleri arasında 15 yaşından küçük olarak, 24.08.2008-14.07.2011 tarihleri arasında ise 18 yaşından küçük olarak tutuklu kaldığı, toplam tutukluluk süresinin tamamını 18 yaşından küçük olduğu dönemde geçirdiği anlaşılmıştır.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/5. maddesinde “Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.” şeklinde düzenleme ile bu maddenin 19.12.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5560 sayılı Kanun ile değişmeden önceki halinde yer alan “Koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onsekiz yaşını dolduruncaya kadar infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır.” şeklindeki düzenleme karşılaştırıldığında değişiklikten önceki düzenlemenin hükümlü lehine olduğu, infaza konu kararda gerekçe kısmında suç tarihleri olarak kabul edilen 2006 yılı yaz aylarında henüz 5560 sayılı Kanun yürürlükte olmadığından 5237 sayılı TCK.nın 7/3. maddesindeki “hapis cezasının ertelenmesi koşullu salıverme ve tekerrürle ilgili olanlar hariç infaz rejimine ilişkin hükümler derhal uygulanır.” hükmü de nazara alınarak hükümlünün lehine olan 18 yaşına kadar ki sürenin bir gün iki gün olarak sayılması şeklindeki düzenlemenin uygulanması gerektiği gözetilmeden verilen Akhisar Ağır Ceza Mahkemesinin 03.10.2013 tarih ve 2013/1065 D. iş sayılı Kararına yönelik itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarname içeriğinin yerinde olduğu anlaşılmakla, Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.11.2013 tarihli ve 2013/1304 Değişik İş sayılı Kararının CMK.nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın merciine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 25.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.