Esas No: 2021/2930
Karar No: 2022/8157
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/2930 Esas 2022/8157 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/2930 E. , 2022/8157 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Zimmet (sanıklar ... ve ... hak.), denetim görevinin ihmali (diğer sanık hak.)
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
20/07/2016 tarihinden önce verilen kararlar ile Yargıtaydan geçen dosyalara ilişkin temyiz süresinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi uyarınca uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 310. maddesine göre 1 hafta olduğu gözetilmeksizin hüküm fıkrasında temyiz süresinin 15 gün olarak belirtilmesi suretiyle tarafların yanıltıldığı anlaşıldığından, yüzüne karşı verilen hükme yönelik katılan bakanlık vekilinin 18/01/2021 havale tarihli temyiz talebinin süresinde olduğu gözetilerek tebliğnamede yer alan temyiz isteminin reddine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiş, sanık ... hakkındaki denetim görevinin ihmali suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan Hazinenin usulsüz olarak bu suç yönünden de davaya katılmasına karar verilmesi hükmü temyiz hakkı vermeyeceğinden, Hazine vekilinin denetim görevinin ihmali suçuna ilişkin temyiz talebinin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, katılanlar vekillerinin 13/01/2021 ve 18/01/2021 tarihli dilekçelerinin aleyhe temyiz iradesi içermediği, vekalet ücreti talebine yönelik olduğu nazara alınarak incelemenin sanıkların haklarında kurulan mahkumiyet hükümlerine, katılan bakanlık vekilinin tüm sanıklar hakkında kurulan mahkumiyet hükümleri açısından ve katılan Hazine vekilinin ise sanıklar ... ve ... haklarında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükümleri bakımından vekalet ücretine hasren vaki temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
S.S. Gürçamlar Köyü Su Ürünleri Kooperatifinin 13/06/2012 tarihinde yapılan genel kurulunda yönetim kurulu başkanı olan sanık ... ile yardımcısı olan sanık ...'nın kooperatif yönetimini yeni seçilen yönetim kuruluna 11.669,06 TL kasa mevcuduyla devretmeleri gerekirken, kasada bulunmayan bu tutarı uhdelerinde bulundurdukları kabul edilen dava konusu somut olayda;
Sanık ...'in harcamaları başkanın yaptığı, sanık ... ...'nin gelir ve giderler ile başkan ... ilgilenirdi şeklindeki savunmaları karşısında, sanıkların kooperatifin işleyişindeki görev ve sorumlulukları, parasal iş ve işlemleri ile yönetim işlerinin kim ya da kimler tarafından yürütüldüğünün belirlenmesi, sanıkların görev tarihleri arasındaki kooperatifin tüm gelirleri ile giderleri belirlenip, kasa mevcutlarıyla karşılaştırılması, buna göre her bir sanığın sorumluluğunu irdeler şekilde, sanıkların genel kurul toplantılarında üyelere verilen yemek, kırtasiye masrafı gibi yapılan ödeme ve harcamalar için belge alınmadığına yönelik dinlenen tanık beyanları ile doğrulanan savunmalarda ileri sürülen hususlar da nazara alınmak suretiyle zimmetlerinde kooperatif parası bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu hususlarında rapor alınmasından sonra sanıkların hukuki durumunun ayrı ayrı takdir ve tayini gerekirken, yetersiz bilirkişi raporunun dayanak yapılması ve eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yönetim kurulu üyesi olan sanık ...'nın TCK'nın 251/2. maddesinde yer aldığı şekilde denetim yükümlülüğünün bulunmadığı, kooperatifin yönetimiyle gereğince ilgilenmeyerek, diğer yönetim kurulu üyelerinin üzerlerine atılı suçları işlemesine imkan sağlamak şeklindeki isnadın sübutu halinde TCK'nın 257/2. maddesinde düzenlenen suçu oluşturabileceği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek denetim görevinin ihmali suçundan hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yüklenen suçları TCK'nın 53/1-d maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar haklarında aynı Kanun'un 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Sanık ... ...'nin zimmet sanıklarının mal edindiği miktarı giderme yükümlülüğünün bulunmadığı gözetilmeden, CMK'nın 231/6. maddesindeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin "zararın karşılanmaması" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK'nın 213/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Sanıklar haklarında mahkumiyet hükümleri kurulması karşısında, kendilerini vekille temsil ettiren katılanlar yararına hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince ayrı ayrı maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, sanıkların ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca BOZULMASINA 30/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.