Esas No: 2021/7563
Karar No: 2022/8268
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/7563 Esas 2022/8268 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/7563 E. , 2022/8268 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz, zincirleme basit zimmet, icrai ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma, mala zarar verme
HÜKÜM : Sanıklardan ... hakkındaki zimmet isnadının ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet, hakkı olmayan yere tecavüz, icrai ve ihmali davranışla görevi kötüye kullanma ve mala zarar verme suçlarından beraat, ... (Emirhan oğlu) hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan mahkumiyet, ... hakkında aynı suçtan beraat.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
CMK'nin 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek surette zimmet suçundan zarar görmüş olan ve kovuşturma aşamasındaki katılma talebi karara bağlanmayan Hazinenin kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından temyiz edilmesi karşısında, 3628 sayılı Yasa'nın 18 ve CMK'nin 237/2. maddelerinin verdiği yetkiye dayanılarak sanık ... hakkında zimmet suçundan açılan kamu davasına katılan olarak KABULÜNE, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 14/02/2017 tarihli, 2015/5-95, 2017/71 sayılı ve benzer Kararlarında da belirtildiği üzere "suçtan zarar görme" kavramının "suçtan doğrudan doğruya zarar görmüş bulunma hali" olarak anlaşılması gerektiği, dolaylı veya muhtemel zararların davaya katılma hakkı vermeyeceği, bu nedenle Hazinenin sanıklara yüklenen hakkı olmayan yere tecavüz ve sanık ...'ye yüklenen ihmali ve icrai davranışla görevi kötüye kullanma ile mala zarar verme, 442 sayılı Köy Kanunu'nun 33/b maddesi uyarınca köy derneği tarafından seçilerek köy tüzel kişiliğini temsile yetkili kılınmayan, köy halkından olmak dışında bir sıfatı bulunmayan ve doğrudan zarar görmeyen, kamu davasına katılmalarına karar verilmemekle birlikte davaya katılma iradelerini eylemli olarak ortaya koymuş bulunan şikayetçiler ..., ..., ..., ..., ... ve ... (Bahri oğlu)'in ise sanıklara yüklenen tüm suçlardan CMK'nin 237. maddesine göre doğrudan zarar görmedikleri, bu itibarla temyiz haklarının bulunmadığı gözetilerek temyiz istemlerinin 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE, incelemenin katılan Hazine vekilinin ve sanık ... müdafin bu sanık hakkındaki zimmet isnadının ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle bu suçtan verilen mahkumiyet ile müdafin sanık ... hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazları ile sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
08/03/2012 tarihli iddianame ile dava konusu yapılan sanık ... hakkındaki makbuzsuz para topladığı, festival gideri olarak tahsil ettiği paraları kayıtlara geçmediği ve köy cami onarımı için verilen keresteleri zimmetine geçirdiği isnatlarına ilişkin olarak hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, belirtilen hususlarda mahallinde her zaman hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
1-Sanık ... (Emirhan oğlu) hakkında hakkı olmayan yere tecavüz suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanığa yüklenen hakkı olmayan yere tecavüz suçunun 5237 sayılı TCK'nin 154/1-2. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla aynı Kanun'un 66/1-e maddesine göre 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını kesen son işlem olan 11/06/2014 tarihli mahkumiyet hükmü ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden sanık hakkında açılan kamu davasının aynı Yasa'nın 322/1 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince zamanaşımı sebebiyle DÜŞMESİNE,
2-Sanık ... hakkında zimmet isnadının ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabulüyle verilen mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanığın hükümden sonra 05/03/2021 tarihinde vefat ettiği UYAP sisteminden temin edilen nüfus kaydından anlaşıldığından, bu hususun mahallinde araştırılarak 5237 sayılı TCK'nin 64 ve 5271 sayılı CMK'nin 223/8. maddeleri gereğince bir karar verilmesi lüzumu,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Hazine vekilinin ve sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 30/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.