Esas No: 2021/9172
Karar No: 2022/8158
Karar Tarihi: 30.06.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9172 Esas 2022/8158 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9172 E. , 2022/8158 K."İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN;
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma, iftira
HÜKÜM : Mahkumiyet, beraat
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
Başvurusunun kapsamına göre incelemenin; sanık müdafin görevi kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ve iftira suçundan verilen beraat hükmüne yönelik ise vekalet ücretine hasren vaki temyiz itirazlarıyla sınırlı yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık ... hakkında görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu, böylece adı geçen sanığın yüklenen tüm suçlardan beraat etmediği nazara alınarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümlerinin 13/5. maddesi gereğince lehine vekalet ücreti takdirinin mümkün görülmediği gözetilerek yapılan incelemede;
Köy muhtarı olarak görev yapan sanık hakkında aralarında husumet bulunan katılanın elektrik aboneliği için onay ve imzası gereken belgelerini imzalamamak suretiyle görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ise de; Tekman Kaymakamlığının 13/12/2013 tarihli ve 8 sayılı soruşturma izni verilmesine ilişkin kararında sanığın köy merasına tecavüz ettiği gerekçesiyle katılanı haksız yere şikayet ettiği isnadına yönelik soruşturma izni bulunduğu, elektrik aboneliğine ilişkin evrakı imzalamama isnadına yönelik soruşturma izni bulunmadığı, keza ihtilaf konusu evin köy tüzel kişiliğine veya katılana ya da ... adlı şahsa ait arazide bulunup bulunmadığının ancak yargı kararı ile tespitinin mümkün olduğu ve sanığın 3091 sayılı Yasa hükümleri gereğince tecavüzün önlenmesine ilişkin yaptığı şikayet sonucu köye ait arazi alanında kalan bir kısım haksız ihlallerin de bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmakla, şikayet hakkını kullanan sanık hakkında suçun yasal unsurlarının da oluşmadığı nazara alınıp, atılı suçtan beraat kararı verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin suç tarihinde yürürlükte olan 6086 sayılı Kanun ile değişik 257/1. madde ve fıkra hükmü gereğince ceza tayin edilirken, üst sınır olarak iki yıl hapis öngörüldüğü halde, iki yıl altı ay hapis cezası tayini suretiyle fazla ceza verilmesi,
5237 sayılı TCK'nin 61. maddesi uyarınca temel cezalar belirlenirken, söz konusu maddenin 1. fıkrasında 7 bent halinde sayılan hususlar göz önünde bulundurularak ve somut gerekçeler tek tek belirtilmek suretiyle ilgili kanun maddelerindeki cezaların alt ve üst sınırları arasında takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeden, dosya içeriğine uymayan gerekçelerle ve keza iftira suçuna konu olup beraat kararı verilen eylemin de temel cezanın belirlenmesine esas alınması suretiyle belirtilen hükümlere ve 5237 sayılı TCK'nin 3/1. maddesindeki orantılılık ilkesine aykırı biçimde teşdit gerekçesi olarak kullanılmak suretiyle TCK'nin 61. maddesine aykırı davranılması,
Yüklenen suçu TCK’nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi uyarınca, ayrıca, cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
Kanuna aykırı, sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 30/06/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.