Esas No: 2021/9872
Karar No: 2022/8550
Karar Tarihi: 04.07.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2021/9872 Esas 2022/8550 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2021/9872 E. , 2022/8550 K.Özet:
Sanıklar Erol Arslan ve Behçet Tatar, görevlerinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçundan mahkum edildi. Ancak, mahkeme kararı TCK'nin güncel hükümlerinin dikkate alınmaması ve 53/1-a maddesi uyarınca verilen ceza yasağının belirsizliği nedeniyle bozuldu. 5237 sayılı TCK'nin 257/3. maddesi TCK'nin 1 ve 2. fıkralarındaki ceza miktarı indirilmesine rağmen, 3. fıkrada yapılan değişiklik sonucu aleyhe sonuç doğuracak şekilde \"bağımsız ceza yaptırımı içeren ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası\"nı gerektirmektedir. 6352 sayılı Kanun'un 105/5-b maddesi ile de 5237 sayılı TCK'nin 257/3. madde ve fıkra hükmü yürürlükten kaldırılmıştır ve karar 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuştur.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sanıklardan Erol Arslan hakkında icbar suretiyle irtikap (dört kez), ikna suretiyle irtikap (bir kez) ve görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama (bir kez), Behçet Tatar hakkında icbar suretiyle irtikap (üç kez) ve görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama (bir kez)
HÜKÜM : Sanıkların eylemlerinin kül halinde zincirleme olarak görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu oluşturduğu kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Bozmaya uyularak yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanıkların eylemlerinin suç tarihi itibarıyla 5237 sayılı TCK'nin 257/3. maddesinde düzenlenen "görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama suçunu" oluşturduğu, hükümden önce 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Kanunla, TCK'nin 257. maddesinin 1 ve 2. fıkralarındaki ceza miktarı indirilmesine rağmen birinci fıkraya atıfta bulunan ve sanıkların eylemlerine uyan 3. fıkrada yapılan değişiklik sonucu aleyhe sonuç doğuracak şekilde "bağımsız ceza yaptırımı içeren ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis ve 5.000 güne kadar adli para cezası"nı gerektiren düzenlemenin getirildiği, yine hükümden önce 28344 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun'un 105/5-b maddesi ile de 5237 sayılı TCK'nin 257/3. madde ve fıkra hükmünün yürürlükten kaldırılmış olduğu ve bu suretle eylemlerin 6352 sayılı Kanun'un 87. maddesi ile değiştirilen TCK'nin 252/2. maddesinde düzenlenen suça dönüştüğü, bu durumun da aleyhe sonuç doğurduğu, son suç tarihine nazaran en lehe olan yasal düzenlemenin bağımsız ceza içeren 5237 sayılı TCK'nin 257/3. maddesi olduğu ve lehe yasanın buna göre belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, yanılgılı nitelendirme ile yazılı şekilde hükümler kurulması,
Yüklenen suçu TCK'nin 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanıklar hakkında aynı Yasa'nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında, 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmaları yerine, hangi hak ve yetkiye ilişkin olduğu gösterilmeksizin infazda tereddüt oluşturacak şekilde ve süre belirtilmeksizin "hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar" yasaklanma kararı verilmesi,
Kanuna aykırı, katılan Ayvacık Tapu Sicil Müdürlüğü vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA 04/07/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.