Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/11380 Esas 2014/3729 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Ceza Dairesi
Esas No: 2012/11380
Karar No: 2014/3729
Karar Tarihi: 20.03.2014

Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma - Yargıtay 14. Ceza Dairesi 2012/11380 Esas 2014/3729 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, sanığın mağdur çocuğu kaçırarak tehdit ile alıkoyduğu olayda, temel uygulama maddesinin hatalı gösterildiğini, cezada yapılan artırım sırasında da uygulama maddesinin yanlış yazıldığını tespit etti. Sanığın hükmen alınan cezasının eksik hesaplandığı, hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmediği, mağdurun vekili tarafından ödenen ücretin yargılama giderlerine dahil edilmediği ve hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının kararda tartışılmadığı da belirlendi. Bu nedenlerle, mahkeme kararı bozularak yeniden gözden geçirilmesine karar verildi. Kanun maddeleri ise şöyle: TCK'nın 109/2, 109/1-2, 109/3-f ve 109/3-e maddeleri, 110. maddesi ve 53/1-(c) bendi, CMK'nın 260/1. ve 237/2. maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ve CMUK'nın 321. maddesi.
14. Ceza Dairesi         2012/11380 E.  ,  2014/3729 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 14 - 2011/288911
    MAHKEMESİ : Kapatılan Kartal 2. Asliye Ceza Mahkemesi (İstanbul Anadolu 15. Asliye Ceza Mahkemesi)
    TARİHİ : 28.06.2011
    NUMARASI : 2009/1905 Esas, 2011/369 Karar
    SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Mağdur Ufuk"un kanuni temsilcisi olan annesi müşteki E.. Ç.."ın şikâyetçi olup katılan sıfatını alması, mağdure vekilinin sanığın cezalandırılmasına karar verilmesi talebi katılma mahiyetinde olduğu ve hükmü temyiz ederek katılma istek ve iradesini açıkça gösterdiği, CMK.nın 260/1. maddesine göre katılan sıfatını alabilecek şekilde suçtan zarar görmüş olanlar için kanun yolunun açık olduğu, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 gün 2010/9-149 Esas, 2010/205 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere mağdurenin katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar gördüğü konusunda araştırma yapmayı gerektirecek bir tereddüt bulunmadığı görülmekle, CMK.nın 237/2. maddesi uyarınca suçtan zarar gören mağdur Ufuk"un davaya katılmasına, vekili Av. A.. B.."ın katılan vekili olarak kabulüne karar verilmekle, katılan vekilinin temyiz incelemesi sonunda gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Mahkemece mağdur Ufuk"un annesi olan müşteki Emine ile önceye dayalı ilişkisi olan sanığın, müşteki Emine"yi kendisi ile birlikte yaşamaya mecbur bırakmak için mağduru suç tarihinde kaçırarak tehdit ile alıkoyduğu olayda temel uygulama maddesinin 5237 sayılı Kanunun 109/2 yerine, 109/1-2 olarak gösterilmesi,
    Suçun mağduru çocuk olması nedeniyle cezada yapılan artırım sırasında uygulama maddesinin TCK.nın 109/3-f maddesi yerine, 109/3-e olarak yazılması,
    Sanığın, mağduru soruşturmanın yetkilisi olan Cumhuriyet Savcısının olaya muttali olmasından sonra serbest bıraktığı anlaşıldığından uygulama yeri olmadığı halde TCK.nın 110. maddesinin tatbiki,
    Uygulamaya göre de;
    Sanık hakkında TCK.nın 110. maddesi uyarınca 2/3 oranında indirim yapılırken ceza miktarının 1 yıl 4 ay yerine, 1 yıl 3 ay olarak eksik hesaplanması,
    Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kendi altsoyu üzerindeki velâyet, vesayet ve kayyımlık yetkileri hariç olmak üzere 53/1-(c) bendindeki hak yoksunluklarına hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Mağdura yaşı nedeniyle tayin edilen zorunlu vekile ödenen ücretin mahkûm olan sanık aleyhine yargılama giderlerine dahil edilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
    Sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının kararda tartışılmaması,
    Kanuna aykırı, katılan mağdur vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


    Hemen Ara