Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13196 Esas 2014/18698 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13196
Karar No: 2014/18698
Karar Tarihi: 24.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13196 Esas 2014/18698 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, müvekkilinin banka hesabından dava dışı bir kişinin hesabına para transfer edildiğini ve bunun rızası olmadığını savunarak itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ise işlemin davacının bilgisi dahilinde yapıldığını ve taşınmazın tapuda adı geçen kişilere devredildiğini iddia etmiştir. Mahkeme, davacı tarafın hesabına fazladan yatırılan paranın geri çekilmesinin davacıya zararının olmadığı sonucuna vararak davacının talebini reddetmiştir. Ancak bankaların basiretli davranmak ve hafif kusurlarından dahi sorumlu olduğu gerçeği göz ardı edilmiştir. Bu nedenle karar davacı yararına bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Bankalar Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu.
19. Hukuk Dairesi         2014/13196 E.  ,  2014/18698 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 13/11/2013
    NUMARASI : 2011/415-2013/468

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı banka nezdinde hesabının bulunduğunu, ayrıca inşaat ve pazarlamasını yaptığı konutların satışında konut alacaklara konut kredisi sağlanması hususunda yanlar arasında protokol akdedildiğini, müvekkili şirketin rızası veya talebi olmadan hesabından davalı yanca dava dışı Z.. K.. hesabına 38.825,00 TL’nin aktarıldığını, yapılan işlemin gerekçesine “fazla ödeme iadesi” kaydının düşüldüğünü, dava dışı Z.. K..’ın müvekkili şirketten konut alan ve davalıdan kredi kullananlardan biri olduğunu, dava dışı kişinin konut satış sözleşmesi gereğince fazla ödemesinin olmadığını, müvekkili şirketin hesabına bu miktar paranın iadesi isteminin davalı bankaca yerine getirilmediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için davalı hakkında girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının yapımını ve pazarlamasını üstlendiği konutların dava dışı Z.. K.. ve Y.. K..’a satımı konusunda adı geçenlere kredi verildiğini, yapılan işlemin davacının bilgisi dahilinde olduğunu, taşınmazın tapuda davacı firma tarafından adı geçenlere devredildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, dava dışı Z.. K.. ile davacı firma arasında konut satışından kaynaklanan hukuki ilişki sonucunda adı geçen tarafından davacı firmanın hesabına 53.825 TL’lık paranın yatırıldığı, bu tutar üzerinde tasarruf hakkı davacı firmaya geçmekte ise de; davalı bankada yapılan hatalı işlem sonucu davacı hesabına fazladan yatırılan paranın geri çekilmesi işleminde davacının bir zararının tespit edilemediği, başka bir ifadeyle davacıya ait olmayan paranın davalı banka tarafından doğru hesaba aktarılması sonucunda davacı zararının bulunmadığı, bu paranın davacıya iadesi halinde davacı yönünden sebepsiz zenginleşmeye neden olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
    Bankalar birer güven ve itimat kurumu olduklarından kendilerine tevdi edilen mevduatı, mevduat sahibinin istediği anda ödemekle yükümlü olup, yaptıkları işin gereği olarak basiretli davranmak zorundadır. Öte yandan bankalar hafif kusurlarından dahi sorumludurlar. Somut olayda, davacının mevduat hesabından 38.825,00 TL"nin iadesine veya çıkışına ilişkin olarak yazılı talimatına veya onayına ilişkin yazılı delil sunulamadığından davalı banka hukuki dayanağı bulunmayan işleminden dolayı davacıya sorumludur. Mahkemece yukarıda belirtilen husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Hemen Ara