MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ :Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve müstehcenlik
HÜKÜM :Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve müstehcenlik suçlarından mahkûmiyet

Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve müstehcenlik suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Delillerle iddia ve savunma, duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş mahkûmiyet ve sübutu kabul olunan fiillerin unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık ve müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün incelenmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazların reddine,Ancak,
TCK.nın 35. maddesine göre, sanık hakkında teşebbüs hükümlerinin uygulanabilmesi için işlemeyi kastettikleri nitelikli cinsel istismar suçunu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaması gerektiği, dosya kapsamına göre sanık, mağdur ve tanık ..."nın, sanığın evinde alkol alarak müstehcen içerikli film seyretmelerinden
bir süre sonra tanık ve mağdurun sanığın evinden ayrılmak istedikleri, sanığın, tanığın gitmesine izin vermesine rağmen mağdurun evden ayrılmasına izin vermeyerek mağduru evin içerisine doğru iteklediği ve kapıyı kilitlediği, önce mağdurdan soyunmasını istediği, kaçmak amacıyla kapının camını kıran mağdurun bunu kabul etmemesi üzerine soruşturma sırasında ele geçen tüfeği mağdura göstererek isteğini tekrarladığı, sanığın mağdurdan soyunmasını istediği sırada üzerinde atleti olacak şekilde soyunduğu, bu sırada mağdurun ele geçirdiği içki şişesi ile sanığın başına vurduğu, sanık ve mağdur arasında bu şekilde olay gerçekleştiği sırada tanık..."nın durumu kolluğa bildirdiği ve kolluğun olay yerine geldiği, daha önce kapıyı kilitlemesi nedeniyle açamayan sanığın kolluğun isteği üzerine anahtarı kolluğa vermesi ve kolluğun da kapıyı açması üzerine mağdurun koşarak kolluktan yardım istediği, bu şekilde gerçekleştiği sabit olan olayda sanığın, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçunu işlemeye yönelik elverişli hareketlerinin bulunduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığı, ancak sanığın eylemlerinin çocuğun basit cinsel istismarı suçuna yönelik elverişli hareketler olarak değerlendirilmesinin mümkün olduğu, bu itibarla sanığın eyleminin çocuğun basit cinsel istismarına teşebbüs suçu kapsamında kaldığı, ancak TCK.nın 103/1. maddesi uyarınca belirlenecek temel cezanın TCK.nın 61. maddesinde sayılan suçun işleniş biçimi, suçun işlendiği zaman ve yer ile failin kasta dayalı kusurunun yoğunluğu dikkate alınarak asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi ve TCK.nın 103/1, 103/4 ve 35. maddeleri uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna teşebbüsten mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ve müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







E/Y.