Esas No: 2019/5273
Karar No: 2022/8740
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/5273 Esas 2022/8740 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2019/5273 E. , 2022/8740 K.Özet:
Sanık, cinsel taciz ve özel belgede sahtecilik suçlarından mahkum edilmiştir. Ancak, cinsel taciz suçuna verilen 1,500 TL adli para cezası hükmü kesindir ve bu nedenle temyiz reddedilmiştir. Özel belgede sahtecilik suçunun mahkumiyet hükmü ise bozulmuştur. Sanığın duruşmaları takip etme olanağı olmadığı ve SEGBİS yoluyla katılımı sağlanmadan mahkumiyet kararı verilmesi sebebiyle savunma hakkı kısıtlanmıştır. Ayrıca, suça konu belgenin akıbeti hakkında karar verilmemiştir. Bunun yanı sıra, Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesindeki hükümlere aykırılık suçunda usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılmadan mahkumiyet kararı verilmesi yasa dışıdır. Sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkeme kararında 6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesine ve Elektronik Haberleşme Kanunu’nun 56. maddesi ile ilgili detaylı açıklamalar yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Özel belgede sahtecilik, cinsel taciz
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
A) Cinsel taciz suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
6217 sayılı Kanun’un 26. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un geçici 2. maddesi uyarınca, sanık hakkında doğrudan hükmedilen 1.500 TL adli para cezasına ilişkin hüküm kesin nitelikte olduğundan, sanığın temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi göndermesiyle 1412 sayılı CMUK’nin 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
B) Özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
1)Hüküm tarihinde davanın görüldüğü yer mahkemesinin yargı çevresi dışında ... A Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçtan hükümlü olduğu anlaşılan ve duruşmadan vareste tutulma talebi de bulunmayan sanığın, duruşmaları kendiliğinden takip etme olanağı bulunmadığı gözetilerek, hükmün tefhim olunduğu oturumda hazır bulundurulması veya SEGBİS yolu ile katılımı sağlanmadan yokluğunda mahkumiyet hükmü kurulması suretiyle 5271 sayılı CMK'nin 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
2)Kabule göre de;
a) Suç tarihinden önce 10.11.2008 tarih ve 27050 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanun’un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan, aynı Kanun’un 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "İşletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükümleri ile TCK'nin 7. maddesi karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesindeki düzenleme dikkate alınarak, sanığa usulüne uygun şekilde ön ödeme ihtarı yapılıp sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, “özel belgede sahtecilik” suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
b) Sanığın eylemine uyan 5809 sayılı Kanun’a aykırılık suçunda ön ödemenin gerçekleşmemesi halinde; hükümden sonra, 16.03.2021 tarih ve 31425 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.01.2021 tarihli, 2020/81 esas ve 2021/4 karar sayılı kararı ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’na 17.10.2019 tarih ve 7188 sayılı Kanun’un 31. maddesiyle eklenen geçici 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “hükme bağlanmış” ibaresinin basit yargılama usulü yönünden Anayasa’ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
c) Suça konu belge aslının akıbeti hakkında herhangi bir karar verilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1 maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.