19. Hukuk Dairesi 2014/14404 E. , 2014/18631 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Biga Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 27/03/2014
NUMARASI : 2008/487-2014/290
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından her ne kadar duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, tebligat giderleri olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasındaki 16.01.2006 tarihli bayilik sözleşmesinin Bakırköy 26. Noterliği"nin 29.03.2008 tarihli fesih ihtarnamesi ile feshedilerek 30.000 Avro tazminat ile birlikte karşılıksız kalan çeklerin ödenmesinin bildirildiği halde ödenmemesi üzerine söz konusu alacağın tahsili için taşınmaz maliki ile davalı asıl borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapıldığını ileri sürerek davalı şirketçe takibe yönelik haksız itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi sunmamış, 20.12.2011 havale tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde alınan bilirkişi raporlarında davacının alacağının varlığını kanıtlayamadığı, çeklerin vadesi gelmeden davacıya mal iadesi yapıldığından herhangi bir borcu kalmadığı için ödenmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere ve benimsenen 20.11.2012 tarihli bilirkişi raporuna göre dava konusu ipoteğin taraflar arasındaki sözleşmeden doğacak borçların teminatı için verildiği, iade faturalarına konu mallar teslim alındığı halde davacının defterlerine kaydetmediği, bu kısım mahsup edilmeden dava konusu çeklerin toplam bedeli üzerinden dava konusu takibi yapmış olduğu, davacının alacaklı olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takibe vaki itirazın İİK"nın 67. maddesi hükmü uyarınca iptali istemine ilişkindir. Davacı yan,dava dilekçesinde davalı bayi ile aralarındaki bayilik sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini, fesih nedeniyle 30.000 Avro tazminat talebi ile birlikte davalıya verilen mal karşılığı ödenmeyen çeklerden kaynaklanan alacaklarının tahsili amacıyla icra takibinde bulunduğunu ileri sürmüştür. Davalı yan ise çeklerin bayilik ilişkisinin teminatı için tesis edilen ipoteğin fekki için verildiğini ve teminat amaçlı olduğunu, ayrıca karşılıklı anlaşma sonucu bayilik sözleşmesinin sona erdirildiğini, alınan malların 33 adet iade faturası ekinde iade edildiğini, herhangi bir borcun bulunmadığını savunmuştur.
Davalı yanın delil olarak dosyaya sunmuş olduğu uyuşmazlık konusu 33 adet iade faturasının her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı alınan bilirkişi raporlarıyla sabittir. Fatura konusu malların iade edildiğini ispat yükü davalıya aittir. Her ne kadar raporlarda 33 adet iade faturasından 17 adedinin arkasında ıslak imza bulunduğu tespit edilmiş ise de faturalar sevk irsaliyesine bağlanmamış olup, bu durumda fatura tebliğ edilmiş olsa dahi malların teslim edildiğine karine teşkil etmez. İade faturaları içeriği malların teslim edildiğinin usulüne uygun delillerle ispatı gerekir. Diğer taraftan çek bir ödeme aracı olup çeklerin teminat amacıyla verildiğinin ispat yükü de davalıya ait olduğundan bu hususun göz önüne alınmaması da doğru görülmemiştir. Ayrıca, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı, bu bağlamda fesih haklı ise davacının tazminat talebi de tartışılmamıştır. Bu durumda mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığının tespiti ile sözleşme hükümleri gereğince davacının tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı, tazminat dışındaki alacak kalemi ile ilgili olarak yukarıda belirtilen şekilde araştırma ve inceleme yapılarak tarafların ayrıca varsa bu konudaki delilleri sorularak yapılacak inceleme ve toplanacak delillere göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.