Esas No: 2021/21432
Karar No: 2022/8659
Karar Tarihi: 17.05.2022
Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2021/21432 Esas 2022/8659 Karar Sayılı İlamı
11. Ceza Dairesi 2021/21432 E. , 2022/8659 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
1)Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde ;
Yargılamanın hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen hususların gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, hukuka uygun yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirilerek fiilin sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği, suç vasfının doğru biçimde belirlendiği, cezanın kanuni takdir sınırlarında uygulandığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla, sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden hükmün ONANMASINA,
2) Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz incelemesinde ;
Sanığın, ... ilçesinde 13.09.2010 tarihinde ... adına tescilli olan ... plaka sayılı aracı ... adına tanzim edilmiş kendi fotoğrafını havi sahte ehliyetle ...'e ait ... Rent A Car firmasından 4 günlüğüne kiraladığı, sanığın bu eylemiyle ilgili ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/7499 sayılı evrakından soruşturma yürütüldüğü, sanığın 14.09.2010 tarihinde ...'ya gelerek ruhsat sahibi ...'e ait sahte oluşturduğu kimliğe kendi fotoğrafını yapıştırdığı nüfus cüzdanı ile ...'den kiraladığı aracı galericilik yapan ...'a noterlikte sözleşme ile sattığı, her ne kadar sanığın ... ilçesinde işlediği sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçları yargılama dosyamızın konusu ise de sanığın yapılan ihbar üzerine 23.09.2010 tarihinde yine ... adına oluşturduğu sahte ehliyetle ... Rent A Car adlı başka bir firmadan kiraladığı ... plaka sayılı araçla seyir halindeyken yakalandığı hususları dikkate alındığında;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.04.2014 tarih, 2013/11-397 Esas ve 2014/202 Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK'nin “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarında korunan hukuki yararın kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği ve 5237 sayılı TCK'nin 43. maddesi uyarınca, "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla ya da aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi" durumunda zincirleme suç hükümlerinin uygulanmasının mümkün olduğu da gözetilerek;
Açıklanan ilkeler doğrultusunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2010/7499 numaralı dosyasının akıbetinin bilinmediği, sanığın 23.09.2010 tarihinde yakalandığında ...'den kiraladığı ... plaka sayılı araçta olduğu gibi ...'e ait bilgileri taşıyan sahte ehliyetle ... Rent A Car adlı firmadan sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı aracı kiraladığının tespit edildiği ve UYAP üzerinden yapılan araştırmada bu olay nedeniyle açılan kamu davası neticesinde Bodrum 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından özel belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmünün Yargıtay 11. Ceza Dairesince 2013/16411 Esas ve 2015/28646 Karar sayılı ilamıyla onanarak kesinleştiği anlaşılmakla, sanığın aynı suç işleme kararının icrası kapsamında başkaca sahtecilik eylemlerinin de tespit edilerek bağlantılı dava dosyalarının araştırılıp, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, aksi halde dava dosyaları getirtilip incelenerek bu dosyayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine alınması, iddianame ve suç tarihlerine göre hukuki kesinti olup olmadığının belirlenmesi, eksiklikler tamamlandıktan sonra eylemlerinin zincirleme şekilde işlenmiş resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının hüküm yerinde tartışılması, kesinleşmiş hükümlerin zincirleme suç kapsamında kaldığının anlaşılması halinde de Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 tarih, 2014/847 Esas ve 2016/128 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezaların mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 17.05.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.