Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/1177 Esas 2022/10070 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1177
Karar No: 2022/10070
Karar Tarihi: 07.09.2022

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2019/1177 Esas 2022/10070 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, zincirleme biçimde icbar suretiyle irtikap suçundan mahkum edilmiş ancak yapılan incelemeler sonucunda suçun zamanaşımı süresinin dolması nedeniyle hükümler bozulmuş ve dava düşmüştür. Mahkeme, sanığın görevinin gereğine uygun davranmış olduğunu ve icbar boyutuna varan bir davranışının bulunmadığını belirterek, suçun oluşmadığına karar vermiştir. Suç tarihinde yürürlükte olan ve lehe olan TCK'nın 257/3. maddesi göz önüne alındığında, suçun üst sınırı itibarıyla TCK'nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirlenen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu belirtilmiştir. Hükümlerin 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmasına karar verilmiştir. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 257/3. maddesi
- TCK'nın 66/1-e ve 67/4. maddeleri
- 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri
- CMUK'un 318., 321. ve 322. maddeleri
- 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi
5. Ceza Dairesi         2019/1177 E.  ,  2022/10070 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Zincirleme biçimde icbar suretiyle irtikap
    HÜKÜM : İcbar suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet (iki kez)

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;
    Tayin olunan cezaların ayrı ayrı miktarına göre yasal koşulları bulunmadığından sanık müdafin yasal süresinden sonra da vaki duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasa’nın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 318. maddesi uyarınca REDDİNE karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
    Her ne kadar sanık hakkında icbar suretiyle irtikap suçundan mahkumiyet kararları verilmiş ise de; bozma sonrası temin edilen bilirkişi raporunda tır şoförü olan mağdurların araç kullanma ve dinlenme saatleri gözetilerek olay yerindeki kontrol noktasından seyir güzergahlarındaki kontrol noktasına devam etme haklarının bulunduğu ve hesaplanan süre içerisinde bir sonraki kontrol noktasına vardıklarının bildirilmesi ile Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 98. maddesi dikkate alındığında sanığın görevinin gereklerine uygun davranmak için çıkar sağlama şeklindeki eyleminin yasanın öngördüğü anlamda icbar boyutuna varan bir davranışının bulunmaması da gözetildiğinde suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan TCK'nın 257/3. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, anılan suçun kanunda öngörülen cezasının üst sınırı itibarıyla TCK'nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde belirlenen 12 yıllık ilaveli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, 14/07/2008 olan suç tarihi ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından hükümlerin 5237 sayılı TCK'nın 7/2 ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddeleri de gözetilmek suretiyle CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasa'nın 322 ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE 07/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Hemen Ara