Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13913 Esas 2014/18610 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/13913
Karar No: 2014/18610
Karar Tarihi: 23.12.2014

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2014/13913 Esas 2014/18610 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davanın konusu, davacının taşınmaz üzerinde dava dışı kişiye yapılan krediler karşılığında ipotek tesis etmesi ve daha sonra bankanın takip başlatması üzerine ipoteğin fekki yönünde talepte bulunmasıdır. İlk mahkeme davayı reddederken, Yargıtay bozma kararıyla davacının, davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti ve ipoteğin de fekki kararının verilmesi gerektiğine hükmetti.
Kararda, icra takibine konu olan kredi borcunun kaynağının, davalı banka ile dava dışı kişi arasında düzenlenen sözleşme olduğu ve davacının bu sözleşmeden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı belirtildi. Mahkemenin, bozma kararı doğrultusunda davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti yanında ipoteğin de fekkine karar vermesi gerektiği vurgulandı.
Kararda geçen kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu m. 101, Türk Medeni Kanunu m. 713, Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 438.
19. Hukuk Dairesi         2014/13913 E.  ,  2014/18610 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Karadeniz Ereğli 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 28/05/2013
    NUMARASI : 2013/5-2013/154

    Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin taşınmazı üzerinde dava dışı A.Ö. kullanacağı krediler karşılığında Pamukbank A.Ş lehine 30.06.1999 tarihinde ipotek tesis ettiğini, kredi borçlusunun borcunun bulunmaması nedeniyle ipoteğin sonra erdiğini ancak ipoteğin terkin edilmediğini, daha sonra adı geçen bankanın Halk Bankası A.Ş. ye devredildiğini, davalı banka tarafından müvekkilinin oluru alınmadan 05.11.2003 tarihli sözleşme ile A. Ö. kredi kullandırıldığını, davalı bankanın müvekkiline ihtar çekmesi üzerine bu gelişmelerden haberdar olduklarını, davalı bankanın daha sonra takip başlattığını belirterek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, ipoteğin A. Ö. lehine asaleten veya kefaleten açılmış veya açılacak kredilerin teminatı olduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davacı yanca verilen ipoteğin teminat altına alındığı borç devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı vekilince temyizi üzerine; Dairemizin 14.06.2012 tarih, 2012/6387 Esas, 2012/10150 Karar sayılı bozma ilamı ile, "Pamukbank T.A.Ş, 2004 yılında davalı Halkbankası A.Ş. ye devredilmiştir. İpoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin konusu olan borcun kaynağı ise davalı Halkbankası A.Ş. ile dava dışı asıl borçlu A.Ö. arasında düzenlenen 05.11.2003 tarihli genel kredi sözleşmesidir. Davacı, 30.06.1999 tarihli ipotek resmi senediyle dava dışı A.Ö., Pamukbank T.A.Ş"den aldığı ve alacağı kredi ve diğer boçlarına karşı taşınmazları üzerinde ipotek tesis ettirmiştir. Bu durumda mahkemece, icra takibine konu kredi borcunun Pamukbank T.A.Ş"nin, Halkbankası A.Ş."ye devir tarihinden önce davalı banka ile dava dışı A.Ö.arasında düzenlenen sözleşmeye dayalı borca ilişkin olup davacının bu sözleşmeden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir." yerel mahkeme kararı bozulmuştur.
    Bozma ilamı üzerine mahkemece, bozmaya uyulmasına karar verilmiş ve davacının icra takip dosyasından borçlu olmadığı, ancak ipoteğin fekki yönünden, ipoteğin dava dışı A. Ö. doğmuş ve doğacak borçlarına ilişkin olduğu, davalı bankanın her zaman dava dışı A. Ö. kredi açabileceği, bankanın yaptığı başka icra takibine dayanak sözleşmede dava dışı A.Ö. kefaletinin de bulunduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddine, davacının icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, ipoteğin fekki talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Hükmüne uyulan Dairemiz bozma kararında özetle “ icra takibine konu kredi borcunun Pamukbank T.A.Ş"nin, Halkbankası A.Ş."ye devir tarihinden önce davalı banka ile dava dışı A. Ö. arasında düzenlenen sözleşmeye dayalı borca ilişkin olup davacının bu sözleşmeden kaynaklanan borçtan sorumlu tutulamayacağı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir."denilmiştir.
    Dairemizin bozma kararı kesin bozma nitelikte olup, uyulmakla bir taraf lehine, usuli kazanılmış hak doğar. Bu durumda mahkemece bozma ilamı doğrultusunda davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespiti yanında ipoteğin de fekkine karar verilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara