Esas No: 2022/5481
Karar No: 2022/10162
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/5481 Esas 2022/10162 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2022/5481 E. , 2022/10162 K."İçtihat Metni"
FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 21/10/2019 tarihli ve 2019/23430 soruşturma, 2019/92357 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı müteakip, yeni delil elde edildiğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılmasına karar verilerek şüpheli hakkında dava açılması yönünde gerekli iznin verilmesi talebinin reddine ilişkin Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğinin 12/04/2021 tarihli ve 2021/1726 Değişik iş sayılı Kararının;
Dosya kapsamına göre, mercince itiraza konu 21/10/2019 tarihli ve 2019/23430 soruşturma, 2019/92357 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilmiş olduğu ve bu kararı kaldırmaya yetkili olmadığından bahisle talebin reddine karar verilmiş ise de;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172/2. maddesinde, "Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz" hükmüne nazaran,
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 31/10/2017 tarihli ve 2017/15-186 esas, 2017/450 karar sayılı ilamında, "...01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK'nun 172. maddesinin ikinci fıkrasıyla, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra, yeni bir delil meydana çıkmadan Cumhuriyet savcısınca kendiliğinden kamu davası açılamayacağı hüküm altına alınmış, ancak 06.01.2017 tarihinde yürürlüğe giren 680 sayılı KHK ile ayrıca, elde edilen yeni delilin kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak nitelikte olması ve sulh ceza hakimliğince bu konuda bir karar verilmesi şartlarına bağlanmıştır." şeklinde belirtildiği üzere,
Cumhuriyet Başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma sonunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilip söz konusu kararın kesinleşmesinden sonra, yeni delil ortaya çıkmadıkça ve bu hususta ilgili hakimlikçe bir karar verilmedikçe aynı fiilden dolayı kamu davası açılmasının mümkün olmadığı, yeni elde edilen delilin kamu davasının açılmasına yeterli şüphe doğuracak nitelikte olması halinde soruşturma makamı tarafından ilgili sulh ceza hâkimliğinden izin alması gerekeceği, merci tarafından verilecek bu kararın kovuşturmasızlık kararına yönelik itiraz olarak değil kamu davasının açılmasına yönelik izin olarak değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesinde düzenlenen bu iznin soruşturmanın yürütüldüğü yer mercinden istenilebileceği nazara alındığında,Şüpheli hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca evvelce yapılan soruşturma sonucunda 21/10/2019 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği,
Konya Cumhuriyet Başsavcılığının, 2017/74434 soruşturma numaralı dosyasından şüpheli sıfatıyla beyanı alınan ... ... Şeker'in, inceleme konusu dosyadaki şüpheli ile ilgili olarak teşhis ve örgüt evinin abisi olduğu yönündeki beyanları sonrası, anılan Cumhuriyet Başsavcılığının ihbarı üzerine, şüphelinin ikametinin bulunduğu Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca şüpheli hakkında soruşturmaya başlandığı, evvelce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğinin anlaşılması üzerine de, şüpheli hakkındaki teşhis ve beyanların yeni delil olarak değerlendirilmek suretiyle anılan kovuşturmasızlık kararının kaldırılması ve dava açılması yönünde gerekli iznin verilmesi talep edilmiş olmakla, mercince 5271 sayılı Kanun'un 172/2. maddesi anlamında esasa ilişkin bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 26/07/2021 gün ve 94660652-105-07-13621-2021-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ve Yargıtay 3. Ceza Dairesinin görevsizlik kararı ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 172/2. maddesinde yer alan “Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak yeni delil elde edilmedikçe ve bu hususta sulh ceza hâkimliğince bir karar verilmedikçe, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz” şeklindeki düzenlemeye nazaran, şüpheli hakkında aynı suçtan yapılan soruşturma neticesinde daha önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca 21/10/2019 tarihli ve 2019/23430 soruşturma, 2019/92357 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması karşısında anılan suçtan soruşturmaya devam edilebilmesi için elde edilen delillerin yeni bir delil olup olmadığına ilişkin değerlendirmenin İstanbul Sulh Ceza Hakimliğince yapılması gerektiği ve bu itibarla Antalya 4. Sulh Ceza Hâkimliğince verilen "yetkisizlik kararı mahiyetindeki" 12/04/2021 tarihli ve 2021/1726 Değişik iş sayılı Kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşıldığından, bu karara yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 08/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.