Esas No: 2022/4832
Karar No: 2022/10156
Karar Tarihi: 08.09.2022
Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2022/4832 Esas 2022/10156 Karar Sayılı İlamı
5. Ceza Dairesi 2022/4832 E. , 2022/10156 K."İçtihat Metni"
İhaleye fesat karıştırma suçlarından sanıklar ..., ..., ... ve ...’in ayrı ayrı beraatlerine, sanıklar kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 2.180,00 Türk lirası vekâlet ücretinin hazineden alınarak sanıklara ayrı ayrı verilmesine dair Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 17/12/2018 tarihli ve 2015/174 esas, 2018/593 sayılı Kararının;
Dosya aslının diğer sanıklar yönünden istinaf incelemesine konu edilmek üzere Samsun Bölge Adliye Mahkemesine gönderildiği anlaşılmakla dosya sureti üzerinden yapılan incelemede;
Benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 22/03/2021 tarihli ve 2021/6803 esas, 2021/4689 karar sayılı ilamında yer alan, “...Sanıkların kendilerini aynı vekil ile aynı davada temsil ettirmeleri nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 16.10.1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında beraat hükümlerinde tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir...” şeklindeki açıklamalar ile 1136 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 168. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan ve karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 14/4. maddesinde yer alan "Beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanık yararına Hazine aleyhine maktu avukatlık ücretine hükmedilir." şeklindeki düzenleme ile anılan maddenin ikinci cümlesinde yer alan "Beraat eden sanıklar birden fazla ise beraat sebebi ortak olan sanıklar müdafii lehine tek, beraat sebebi ayrı olan sanıklar müdafii lehine ise ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur." şeklindeki düzenleme nazara alındığında, somut olayda yargılama aşamasında kendilerini tek vekille temsil ettiren ve haklarında beraat kararları verilen sanıklar yönünden tek vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden her bir sanık lehine ayrı ayrı maktu vekalet ücreti verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü ifadeli 06/05/2022 gün ve 94660652-105-57-4609-2022-Kyb sayılı Kanun yararına bozmaya atfen Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile Daireye ihbar ve dava evrakı ile birlikte gönderilmekle gereği düşünüldü:
Kanun yararına bozma kanun yolu temyiz ve istinaf incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümlere karşı başvurulabilen olağanüstü bir kanun yolu olup amacı, ülke sathında uygulama birliğine ulaşılması, hakim ve mahkemelerce verilen cezaya ilişkin karar veya hükümlerdeki ciddi boyutlara ulaşan hukuka aykırılıkların toplum ve birey açısından hukuk yararına giderilmesidir. Bu kanun yoluna başvurabilmenin ilk ve temel koşulu verilen hüküm veya kararın istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşmiş olmasıdır. Öte yandan, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22/10/2013 tarihli ve 2012/11-1322 Esas, 2013/421 sayılı Kararında da vurgulandığı üzere, vekâlet ücretinin yargılama giderlerinden olması şahsi hak olma niteliğini değiştirmeyeceğinden ve kişisel hakka ilişkin olarak yapılan aykırılıklar nedeniyle kanun yararına bozma isteminde bulunulamayacağından, kararın vekalet ücretine ilişkin kısmı kanun yararına bozma isteminin konusu olamayacaktır.
Açıklanan nedenlerle; sanık ... hakkında verilen beraat hükmünün Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Ceza Dairesinin 2019/2837 Esas, 2020/2819 sayılı Kararı ile istinaf incelemesinden geçtiği, diğer sanıklar yönünden ise kanun yararına bozma isteminin şahsi hak niteliğinde olan vekalet ücretine ilişkin olduğu anlaşılmakla, Sinop 1. Asliye Ceza Mahkemesince verilen 17/12/2018 tarihli ve 2015/174 Esas, 2018/593 sayılı Kararına yönelik kanun yararına bozma isteminin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİNE 08/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.